2 yılda neler oldu?
Cahil
Okur’dan selamlar…
Buralardan uzaklardayken başımdan neler
geçti biraz onlardan bahsetmek istedim sizlere bugün;
Öncelikle İklim’den blogu takip
edenlerin haberi vardır. İlk kızım, gözümün nuru ve de hayatıma anlam katanım.
Daha nice güzel sözlerle tarif edebileceğim canım kızım. Zaman geçti minik
yavrum 4 yaşına geldi. Bazen zorlu geçse de babalık genel anlamda bu hayatta
aldığım en güzel hediyedir bana yaradandan kızım. Her gün varlığına şükrederek
ona sahip olma şerefine nail olmak için kime, nasıl bir iyilik yaptığımı
düşünüp duruyorum.
İklim büyüdü ve bir gün bir kardeşe
sahip olmak istediğini ilan etmesi ardından ise İnci Güneş’imiz girdi
hayatımıza buralardan uzak kaldığım sürede. Annesi ve bende aynı çocuğu ikinci
kez büyütürcesine bir duygu yaratan miniğimizin ablasından tek farkı göz rengi
sanırım. Kalan her şeyleri birebir aynı. Artık evde beni bekleyen melek sayısı
üç oldu. Hayatımdaki en güzel ve en önemli değişiklik buydu buradan uzak
kaldığım sürede. Üçüncü ayını dolduran meleğimizin ablasıyla olan ilişkileri
ile her günümüzü mutlu ve mesut geçirmeye devam ediyoruz.
Blog yazmaktan uzaklaştığım dönemin
temel sebebi ise kitaplardan da uzak kalmış olmamdı sanırım. Hayatımın belli
dönemlerinde ne yazık ki kitaplardan kopuyorum. Belki okuduğum son kitabın bana
hitap etmemesi, beklide hiç olmasını istemesem de bıkkınlaşmam… Yaklaşık 2
senedir okuduğum kitap sayısı bir ya da ikidir. Ne yazık ki bu konuda kendime
çok kızsam da şu son bir haftaya kadar kitapçıma bile gitmek gelmedi içimden
nedense.
Kitap okumuyorum dediysem elbette bu
sadece kendim için okumamamdı. Bunu da belirtmek gerekiyor ki her akşam hiç
aksatmadan İklim’e kitap okuyoruz. Ya ben, ya annesi muhakkak yatmadan önceki
on beş dakikayı kitapla geçirmesi için elimizden geleni yapmaktayız.
Kitaplığındaki sayının giderek artması ve artık kendi kitaplarını seçebiliyor
olması bizleri gerçekten mutlu ediyor. Belki ilerleyen günlerde İklim’in
kitaplığında da kısa bir tur atarız hep birlikte.
Bunların dışında kısa bir süre,
yaklaşık 7 ay kadar, tekrardan siyaset denen illete bulaştım. Her seferinde
ülkem ve gelecek için güzel şeyler yapmak için yola çıksam da bir yerlerde şahsi
menfaatini önceleyen insanlarla karşılaşmam ardından naletler ederek tekrar
tövbe ediyorum siyasete. Bazen mutlak monarşi sistemiyle yönetilmenin toplum
adına daha yararlı olabileceğini düşünmüyor değilim. Demokrasi ne yazık ki
toplumumuz adına çok da faydalı olmuyor gibime geliyor. Yeterli içselleştirmeyi
halen başarabilmiş değiliz.
Son olarak işim noktasında da bazı
atılımlar yaptım ve bu da benim yoğunlaşmam gereken konuların sayısını
artırınca her yere yetemez oldum açıkçası. Zaman zaman buralarda gizliden
yazılanları okumuş olsam da pasif bir süreci geride bıraktım artık. Bundan
sonra daha aktif olarak buralarda yer
almayı planlıyorum. Blogu açtığım dönemdeki ilk hedefim halen geçerli. Bir gün
burayı kızlarıma bırakmanın peşindeyim. Kim bilir belki bunu başarabilirim,
belki başaramam… Ama denemeden bunu yapmak çok zor.
Umarım sizlerde iyisinizdir. Bazı
eski dostların tekrardan merhaba dediğim yazıma yaptıkları yorumları görmek
beni memnun etti. Benim gibi yoğunluk nedeniyle uzaklaşan dostlarda bir an önce
dönerler umarım. Burada sizlerle olmak çok güzel.
Şimdilik hoşçakalın…
Merhabalar, çocuklarınız çok tatlı, Allah bağışlasın, mutluluklar dilerim. Ben o hayalimi çoktan bıraktığım için sanırım kendimi okuyup yazmaya verdim, yoksa işin içinden çıkamayacağım. :) Bloga dönmüş olmanız güzel.
YanıtlaSilAllah bağışlasın, çok tatlılar:))) Hayatımızın bazı dönemlerinde her şeyden uzaklaşıyoruz, yaşadıklarımız, psikolojik durumumuz etkili oluyor::(
YanıtlaSilTekrar dönmeniz çok güzel:)
Maşallah güzelliklere. :)
YanıtlaSil