Boş Koltuk - J. K. Rowling / 11. Yorum (128)
Cahil Okur’dan herkese selamlar…
Yazılacak kitap yorumları oldukça arttı. Yıllık okuma planıma bir hayli sadık kalamadığım için, yorum yazmak ile zaman kaybına uğramaktan bile korkar hale geldim. Aslına bakarsanız yazmaktan çok fotoğraf çekmek beni yoruyor ve zorluyor…
KİTAP YORUMU
Sıra bekleyen yazılar varken bu gün karşınıza J. K. Rowling’in Boş Koltuk isimli romanıyla gelmiş bulunmaktayım. Harry Potter’dan tanıdığımız yazarın büyücüler evreninden çıkıp sakin bir İngiliz kasabasında geçen romanı konuşmaya başlayalım yavaş yavaş…
İçerik Yorumu
Yukarıda da belirttiğim gibi J. K. Rowling dediğimizde hepimizin aklına gelecek ilk eser ebetteki Harry Potter evreni ve onun büyüleyici dünyasıdır. Bende kendisini bu eserlerden tanıdım dünyanın geri kalanı gibi. Uzun zamandır okumak istediğim Boş Koltuk isimli eseri ise aslına kitaplığımda toz tutmaya başlamıştı beklemekten. Lafı uzatmayayım okuyamama hastalığından kurtulmaya gayret ettiğim bir vakitte bana ilaç gibi geleceğini düşünerek ay başında okumaya başladım eseri…
Aldığım notlarda ilk 60 sayfanın ardından halen konuya bir türlü giremediğimi yazmışım. Aslında başı oldukça karışık ilerliyor eserin, Boş Koltuk’ta ki kahraman sayımızın da bir hayli fazla olduğunu belirtmek lazım. Her karakterin kendi içinde sorunları ve farklı dünyaları var. Böylesi bir durumda bazen okumakta güçlük yaşamanıza neden olabilecek bir yapıya bürünüyor giderek. İlerleyen sayfalarda kimin kim olduğuna aşikar hale gelene kadar durum bu şekilde iki arada bir derede devam etmekte.
Kitabın zoraki ilerleyişi beni Boş Koltuk eserini beğenip beğenmeme noktasında çok ikileme düşürdü. Kahramanlarımızdan Kristal isimli kızın hikayesi beni en çok etkileyen konu oldu. Andrew ve Stuart’da diğer etkili ve önemli karakterlerdi benim açımdan. Bu noktada ana konunun belediye meclisinde boşalan bir koltukken, bu koltuğun doldurulması için yapılan meclis toplantısından üstün körü geçilmesi gerçekten okur olarak beni rahatsız etti.
Sonuç olarak J. K. Rowling’in Boş Koltuk eseri benim okuyamama hastalığı ardından okuduğum ilk kitap olmasına rağmen oldukça sıkıntılı ve sorunlu geçti diyebilirim içerik anlamında. Lakin son vuruşun “aştın vuruş” niteliğinde olduğunu belirtmem gerekiyor. Mutsuz sonla biten kitapları pek sevmem ama bunun bende bıraktığı tat gerçekten tatmin edici oldu. J. K. Rowling’in büyücüler evreni dışında da güzel bir işe imza attığını ve içeriğin zorlasa da okuyucu açısından tatmin edici olduğunu belirtmem lazım.
Yazım Dili Yorumu
J. K. Rowling’in diyaloglarla ilerleyen diğer eserlerine göre daha durağan ve daha içsel yolculukların anlatıldığı bir eser olmuş. Bu yazım dilinin türlerinden pek hoşlanmadığım aşikar lakin bunun tam tadında bir ayara sahip olduğunu belirtmek istiyorum.
Yapısal Yorum
Kitabı ikinci el olarak almıştım. Biraz hırpalanmıştı lakin genel olarak Doğan Kitap’ın kalitesine uygun bir eserdi. Kapak tasarımlarına olan tutkumu takip edenler bilir, bu kapakta sevdiğim tasarımlardan bir tanesi konumunda…
ARKA KAPAK YAZISI
Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman.
Barry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir
şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük
bir şok olacaktır.
Arnavutkaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford,
sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir
savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar
kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford
kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir.
Belediye Meclisinde Barryden boşalan koltuk, kasabanın görüp
göreceği en büyük savaşın tetikleyicisi olacaktır.
Türlü düzenbazlıklar ve hırsla süren, herkesin birbirinin foyasını ortaya çıkaracağı seçim savaşında zafer kimin olacaktır?
KÜNYE
Boş Koltuk
J. K. Rowling
Basım: Türkçe ·
Türkiye · Doğan Kitap · Mart 2013 · Karton kapak · 9786050913866
Orijinal adı: Casual
Vacancy
Tür: Edebiyat, Roman
ALINTILAR
Güzellik geometridir. Sayfa 31
Çoğu insan günbegün eriyerek, yavaş yavaş ölmekten korksa da Parminder bunu rahatlatıcı bulurdu; işlerini düzene koyacak, vedalaşacak kadar zamanının olmasını istiyordu. Sayfa 52
Köprünün altından çok sular akmıştı artık, Shirley geçmişin hiç bahsedilmezse silindiğine inanmayı yeğliyordu. Hatırlamayı reddediyordu. Sayfa 139
Çocuklar büyümelerinin sürekli bir matem hissi yarattığını asla bilemezlerdi, bilseler de bundan nefret ederlerdi. Sayfa 151
İntihar sadece düşünmekle başarılabilseydi, hiç tereddütsüz intihar ederdi. Sayfa 175
O eşsiz vücuda can veren ruhun kendisi de sıra dışıydı mutlaka. Doğa neden öyle bir kap yaratsındı ki , içine daha da değerli bir şey koymayacaksa? Sayfa 203
"Sağduyu dediğin şey, insanların genellikle kendi ön yargılarına verdikleri isimdir" Sayfa 271
"Sevginin kalbinde tarifsiz bir merhamet gizlidir" Sayfa 351
Bütün ruhlar tanrının ışığını saçıyor. Sayfa 408
İnsanın kalbinin kabullenmeyi reddettiği şeyleri beyninin bilebilmesi tuhaftı. Sayfa 468
Seçim yapmak tehlikeliydi; Seçim yapınca diğer bütün seçeneklerden vazgeçmek zorunda kalıyordu insan. Sayfa 516
Yazarın kalemini bilmiyorum ama bazı yazarlar karakterlerinin sayısı çok olsa bile zamanla hikâyelerine öyle bir dahil ediyorlar ki onları, hepsinin isimlerini hatta nasıl karakterlere sahip olduklarını dahi akılda tutarken zorlanmıyor okur. Bu kitapta böyle olmaması özellikle okuma durgunluğu çektiği dönemde insanı daha da zorlamıştır, yazıyı okurken sanki kitabı okumuşum da başlarda o zorluğu yaşamışım gibi hissettirdiniz :) Kitaptan yaptığınız alıntılar da ayrıca güzeldi...
ReplyDeleteÖncelikle teşekkür ederim. Okuması biraz zor oldu son 3 te 1 lik kısımda zevk almaya başladım diyebilirim. Ama yine de güzel bir okumayı. Zor olsa bile
DeleteOkuyamama durumunda kurtarmaz bu kitap. Beni pek açmamıştı. Okuyalı epey olsa da bazı sahnelerini hala hatırlıyorum. Yazarın farklı isimle çıkardığı polisiye serisi var. Cormoran Strike. Denk gelirseniz öneririm. Farklı bir okuma olur..
ReplyDeletePolisiye serisini bir arkadaş da gördum ve merak ettim kısa zaman içinde onu da okuyacağım insallah
DeleteBu kitabını bilmiyordum. Alıntılar çok güzel, bir şans verebilirim diye düşünüyorum. Emeğine sağlık
ReplyDeleteTeşekkür ederim, şans verilebilir bir kitap evet
DeleteEvet genel olarak okuyucular için Rowling = Harry Potter... Bende oyle düşünüyordum ama sevdim bu tarzını da. Şimdi mahlas ile yazdığı polisiyeleri okumayı düşünüyorum.
ReplyDeleteBu kitap bende de uzun zamandır okunmayı bekliyor. İyi ve kötü yorumlar olduğu için şimdilik bekletiyorum. İlerleyen zamanlarda okuyacağım.
ReplyDeleteKitap yorumlarını çok bekletmemek lazım. Üstünden zaman geçince yazmak zor oluyor. Ben çok kitabı o şekilde yazamadım. Şimdi daha erken yazmaya çalışıyorum.
Kitapları okurken notlar almayı sevdiğimden yorumları yazmakta pek zorlanmıyorum abla açıkçası. Bu alışkanlık yorumları yazmamı kolaylaştırıyor bir nebze de olsa tavsiye ederim.
DeleteKitaba gelince sevdim ama eksik bir şeylerde var gibi... Bilemiyorum biraz farklı bir kitap oldu benim adıma
Güzel bir yazı olmuş. Alıntılar hoşuma gitti belki bende bir şans verebilirim :)
ReplyDelete:) Şans vermeye değer beklentileri çok yükseltmeden
Delete