Sputnik Sevgilim / 8. Yorum (125)
Cahil Okur’dan herkese selamlar… Şubat ayının benim adıma çok da verimli geçmediğini belirterek başlamak istiyorum. Şubat’ın son günlerinde ise Blogları Canlandırma Projesi kapsamında okuduğum bir kitap ile karşınızdayım.
KİTAP YORUMU
BCP’de bu ay ki temamız “Uzak Doğu” ydu. Bende hazır tamda istediğim gibi bir ana başlık gelmişken uzun zamandır okumak istediğim ama nasip olmayan Haruki Murakami ile tanışmanın vakti geldi diyerek Sputnik Sevgilim’i okudum. Kitap hem içerik olarak Japonya’da başladığı hem de Japon bir yazar tarafından yazıldığı için BCP Şubat ayı için biçilmiş kaftandı.
İçerik Yorumu
Murakami ile ilk tanışmamız gerçekleşti bu kitapla birlikte. Farklı bir tadı olan kitap olduğundan bahsetmem gerekiyor öncelikle. Aslında öyle çok da alışık olmadığım bir eser. Murakami’nin yoğun ve detaylı betimlemeleri bazen okurken beni olaydan koparsa da genel anlamda rahatsız edici değildi. Lakin bunun bir okuyucu olarak beni yormadığını söyleyemeyeceğim.
Kitabın içersideki cinsellik temalı sayfaların aşırı abartıldığını ve bizim kültürümüz açısından kitaplarda bu tip satırların yer almasının fazla olduğu kanısındayım. Nedense son dönemde okuduğum kitaplarda bu tip ayrıntılı cinsel içeriklerin yer almasında rahatsız olmaya başladım diyebilirim. Bir aşk kitabında ille de cinsellik yer alacak diye bir kural varsa ben buna karşıyım kesinlikle.
Diğer taraftan içerik anlamında beni en rahatsız eden nokta ise kitabın Yunanistan’da geçen kısımlarında yazarın bilerek veya bilmeyerek Türkler hakkında yazdığı satırlarda aşırı kin ve nefret dolu söylemleri oldu. Yunanistan ile Türkiye arasında yüzyıllardır süre gelen bir gerilim tüm dünyanın elbette bildiği bir konu ama, ben Türklerin Yunanlıları kazığa geçirme gibi eylem yaptıklarına inanamıyorum. Kendi çapımda az çok bildiğim tarihte böyle bir uygulama yapıldığına dair hiçbir kanıt yok. Olsa bile böylesi bir kitapta milletim kötü lanse edilmesi beni rahatsız etti.
Sonuç olarak kitabı genel olarak ele aldığımda bence tam bir anlam bütünlüğü ve olay örgüsüne sahip değil gibi geldi. Murakami hayranları belki bana kızacaktır ama ben bu kitaptan ne anladığımı ve ne anlattığını anlatma noktasında sıkıntı yaşıyorum sanırım. Sevgili Şule Uzundere’de etkinlik kapsamında bu ay Murakami okumuş ve şöyle diyordu yazısında, “Kitaplarını okurken sıkılmıyorum. Kendini okutuyor ama bir süre sonra kitaplarından aklımda hiçbir şey kalmıyor.” Bende Şule abla ile aynı kanıdayım. Eser kendini okutuyor lakin bir süre sonra olay örgüsü ve ilerleyiş hakkında akılda pek de bir şey kalmayacak gibi. Bunun nedeni de en başta belirttiğim gibi tam bir anlam bütünlüğü ve olay örgüsüne sahip olmaması.
Yazım Dili Yorumu
Murakami ile ilk tanışmamız olduğunu yukarıda da belirttim. Belki diğer kitapları böyle değildir lakin bana dili biraz ağır geldi. Bazı yerlerde yarım sayfalık bir sayfalık betimlemeleri var ki bu okuyucu olarak beni yordu. Ama genel anlamda yazım şekli okuyucuyu çeken bir tarz. Sadece uzun betimlemeleri sevmeyen benim gibi okurları biraz sıkabilir.
Yapısal Yorum
Geldik benim adıma en zorlayıcı kısma… Kitabın içeriğinde ciddi bir editöryel sıkıntı olduğu kanısındayım. Birçok kelime yanlış yazılmış inatla. Bu noktada benim bir eksik bilgim varsa özür dilerim lakin özellikle kuzen kelimesi kuzin diye yazılmamıştır sanırım. Kitabı okuyanlar Myu ile Sumire’nin tanıştıkları sayfaları tekrar gözden geçirirse diyeceğimi daha net anlayacaktır. İlkinin tanıştıkları sayfalarda sürekli olarak “Sumire’nin kuzeni” yerine “Sumire’nin kuzini” yazılmış… Doğan Kitap’a yakışmadı bence…
ARKA KAPAK YAZISI
Sen benim bir parçamsın...
Ben âşık oldum. Şüphe yok. Buz soğuktur, gül kırmızı. Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız. Ama artık dönüş yok.
Kendimi bu akıntıya bırakmak dışında bir şey yapamam. Yanıp kül olsam da, yok olup gitsem de. Japonya'dan bir Yunan adasına uzanan, üç kişiyi birbirine kenetleyen büyüleyici bir aşkın hikâyesi. Haruki Murakami'den düşlerinize sızacak bir roman... (Arka Kapak Yazısı)
KÜNYE
Adı: Sputnik Sevgilim
Yazar: Haruki Murakami, Ali Volkan Erdemir (Çevirmen)
Baskı tarihi: Temmuz 2016
Sayfa sayısı: 224
Format: Karton kapak
ISBN: 9786050935721
Kitabın türü: Aşk, Edebiyat, Roman
Çeviri: Ali Volkan Erdemir
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Doğan Kitap
ALINTILAR
Mükemmel olmayan yaşamlarımızda boşa harcanmış zamanların da yeri önemli değil midir? 12
"Her konuda böyledir; en faydalı bilgi, deneyimleyerek ve bedelini ödeyerek edindiğindir. Kitaplardan edindiğin değil." Sayfa 56
"Bir başkası hakkında kolayca bir şeyler söyleyemezsen, bu dünya çok kasvetli ve tehlikeli bir yer olur çıkar." Sayfa 58
Anlamak dediğimiz, halihazırdaki yanlış anlamalarımızın bütününden başka bir şey değildir. Sayfa 147
"Doğru olmayanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Ama doğru olan şey nedir?" Sayfa 214
Murakami iki kitabını okuduğum bir yazar özellikle ikinci okuduğum kitap olan Karanlıktan Sonra olumlu noktalarına rağmen çok beğenmediğim bir eser oldu. Yorumundan sonra bu kitabını da okumam muhtemelen :(
ReplyDeleteKitaplar hakkında bu tip ön yargılara sebep olmayı sevmiyoru mama yazılarımda hissettiğimi açıkça yazmak daha doğru geliyor. Değer verip fikrini paylaştığın için teşekkür ederim
DeleteBu ay ben de Murakami okuma miyetindeydim ama son anda değiştirdim. Son zamanlarda rastladığım yorumları göz önünde bulundurarak biraz daha erteleyeceğim muhtemelen. Kalemine sağlık.
ReplyDeleteTeşekkür ederim, Murakamiden beklentim daha çoktu ama nedense beklentilerim karşılanmadı :(
DeleteBen de Murakami okudum :)) Yalnız ben iyi vakit geçirdim .
ReplyDeleteBunu duymak oldukça güzel :) Her kitap her okuyucu da aynı etkiyi bırakmıyor
DeleteMurakami ile henüz tanışmadım bu yüzden bir şey diyemiyorum ancak bu kitapla başlamasam iyi olacak gibi geldi :)
ReplyDeleteYazarın kitaplarını hiç okumadım. Sanırım hep farklı kitaplara yöneliyorum. Emeğine sağlık.
ReplyDeleteİlla Murakami okumak isteyen birileri olursa Uyku'yu tavsiye edebilirim. -Temiz içerik- Onun dışında kirli bir zihne ve içeriğe sahip olduğunu düşünüyorum. Bu kitabı okumadım, okumayı da düşünmüyorum.. Yorumunuz Murakimi'yle ilgili fikirlerimi netleştirdi teşekkürler :)
ReplyDeleteMurakami hiç okumadım ama okumayı istiyorum ve ilk kitabım bu olmayacak orası kesin. :)) Sayfa sayısından ötürü alabilirdim bu yüzden yorumunuz beni kurtardı çok teşekkürler.^^ Yorumunuza, emeğinize sağlık. ^^
ReplyDeleteBen de Murakami okumadım hiç. Okuduğumda da bununla başlamayacağım demek ki. Ş alıntıya bayıldım: "Anlamak dediğimiz, halihazırdaki yanlış anlamalarımızın bütününden başka bir şey değildir." Emeğine sağlık.
ReplyDeleteDaha önce bu yazarın kitaplarını okumadım. Sizin kitapta rahatsız edici bulduğunuz noktalar beni de rahatsız edebilecek noktalar o yüzden bu kitabını hiçbir zaman okumayacağım herhalde :) Emeğinize sağlık..
ReplyDeleteYorumuna "Hiç Murakami okumadım, bir bakayım, belki benim de ilk adımımım olur," diyerek girdim. Bir miktar hevesim kırıldı ama belki de başlamak için iyi bir kitap değildir ne düşünüyorsun? Eline sağlık. ^^
ReplyDeleteMurakami'nin sadece İmkansızın Şarkısı kitabını okudum. Kitabı bitirdiğimde bende karışık duygular içerisindeydim. Merak ettiğim bir diğer kitabını yorumlamışsınız. Fikir edinmiş oldum sayenizde, emeğinize sağlık. :)
ReplyDeleteMurakami okumak istediğim yazarlardan ama bir türlü fırsatım olmadı. Yine de ilk okuyacağım kitabı bu olmayacak sanırım :)
ReplyDeletebir kitabını okudum diğer bir kitabını da bir ara yarım bırakmıştım daha devam edemedim ama bu kitabını okumam ben de. betimlemeleri ben seviyorum ama çok uzatıp konuyu dağıttığı doğru. daha önce de kitapları hakkında yapılan eleştirilerde ülkemiz hakkında kötü izlenimleri olduğunu ve yanlış şeyler yazdığını okumuştum yine de bir şans vermiştim ona ama detaylarını bilmiyordum, bu sahiden sinir bozucu, sanırım elimdeki kitabını bitirince ondan başka bir şey okumak istemem
ReplyDeleteMurakami hakkında hep olumlu şeyler duymuştum senin yazın biraz şaşırttı. Okumayı düşünüyordum ama önceliğimi başka kitaplara vermenin daha iyi olacağını düşündüm şu an.
ReplyDeleteiki üç murakami okudum ben de ama henüz diline alışamadım, bunu okumadım, yorumuna göre artık eksi yönleriyle ilginçmiş yani, bu yazarda en çok müzik sevgisini sevdim :)
ReplyDeleteTam bloğumdaki yorumu yineleyecektim ki sen zaten yazmışsın. Bu ay çoğu kişi Murakami kitabı okumuş ve seven bir kişi bile yok. Kim bu adamın hayranı? :-)
ReplyDeleteYazmak istediklerinizi öyle hissettim ki benim de takıldığım ve hoşlanmadığım bolca şey içeriyor kitap. Sanırım okumam bu kitabı. Yazık oldu:p Yazı için teşekkürler ^_^
ReplyDeleteEtkinliğin bir diğer iyi yanı aşırı merak ettiğimiz yazarları okumadan tanımak oldu. Hiçbir kitabını okumadım ve etkinlikte okunan Murakami kitapları da pek sevilmemiş. Betimlemesi uzun olan kitaplara katlanamıyorum, o zaman bu kitapta, diğer Murakami'lerde kalsın. Emeğinize sağlık^^
ReplyDeleteGüzel bir inceleme olmuş elinize sağlık:)
ReplyDeleteÇok güzel bir kitap önerisi olmuş. Yarın gazetede!
ReplyDelete