Şimşek Hırsızı (Percy Jackson ve Olimposlular 1) / 5. Yorum (109)

Pazar, Haziran 23, 2019

Kitap Yorumları, Şimşek Hırsızı, Rick Riordan, Percy Jackson ve Olimposlular 1, Kadir Yiğit Us, Edebiyat, Fantastik, Roman,  The Lightning Thief, Doğan Egmont Yayıncılık,

Cahil Okur’dan selamlar… 2019 yılının ortasını geçtik, bense geçtiğimiz yıl okuduğum bir kitap ile karşınızdayım. Kitaba not aldığım tarih 10 Haziran 2018… Neyse ki okurken aldığım notlar var…

KİTAP YORUMU

“Şimşek Hırsızı” yorumu karşınızda efendim…

İçerik Yorumu

Az önce de belirttiğim gibi üzerinden bir hayli zaman geçmiş olsa da okurken aldığım notlar bu yorumun sizlerle buluşmasının temel nedenidir. Bu alışkanlığımın bir gün işe yarayacağını biliyordum aslında… Kısmet bugüneymiş.

Lafı uzatmadan yoruma geçecek olursak, Rick Riordan’ın Percy ağzından yazdığı güzel bir uyarı ile başlıyor;

“Eğer bu sayfalarda kendinizi buluyorsanız, içinizde bir şeyler kıpır kıpır oluyorsa, hemen okumayı bırakın. Siz de bizlerden biri olabilirsiniz. Bir kere bunu anladınız mı, onlarında bunu hissetmesi an meselesi olacak ve peşinize düşecekler.
Uyarmadı demeyin…”

Elbette ki öyle bir düşüncem olmadı. Her ne kadar dünya da böylesi insanların var olabileceğine, yazarların bunca evreni sadece hayal güçleri ile yarattıklarına inanmasam bile böyle bir düşünceye kapılmadım… (İlerleyen yaşıma rağmen halen aynı fikirdeyim, sanırım bu da benim kusurum…)

Eser oldukça hızlı okunan bir kitap. Bunda hem yazarın hem de konunun büyük katkısı var. Hitap ettiği yaş grubunu göz önüne alırsak dikkat kesilecek bir eser, sizi kendi içine çekmesi ve fantastik öğeleri günümüz dünyası ile harmanlaması ile okuyucuyu kendine esir ediyor. Nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile…

Buna rağmen kişisel olarak fazla bir zevk almadığımı belirtmem de fayda var. Öznel yorumlar yaptığım için bunu belirtiyorum aslında, ancak bunda eserin bir kabahati yok. Eserin film uyarlamasını bir iki defa izledim bu nedenle neler olacağını zaten biliyordum. Bu nedenle çok hayrete düştüğüm bir durum olmadı. (Film uyarlaması ile yazılı eser arasında bir fark yok bu arada. Bu da filmi benim gözümde başarılı kılıyor.)

Yazım Dili Yorumu

Rick Riordan’ın yazılarını beğendiğimi sürekli takip eden arkadaşlarım bilecektir. Gerçekten hitap ettiği yaş grubuna uygun bir yazım şekli var. Yalın ve kısa cümleler ile okuyucuyu serüvenin içine çekmesini bilen bir yazar. Bunda elbette eserin Türkçeleştirmesini yapan editörün de payı büyük.

Yapısal Yorum

Doğan Egmont Yayıncılık’ın kalitesine yakışır bir kitap olmuş. Kelime hataları ile hatırladığım kadarıyla karşılaşmadım. Sadece kapak biraz daha farklı bir tasarım olabilirdi. Daha hareketli ve canlı bir kapak tasarımı daha güzel olabilirdi.

ARKA KAPAK YAZISI

Mitolojik yaratıklar ve Olimposlu tanrılar, Percy Jackson'ın hayatını yerle bir ediyorlar. İşin daha da kötüsü, Percy birkaç tanesinin damarına bastı bile. Zeus'un şimşeği çalındı ve tek şüpheli Percy. Şimdi Percy, Annabeth ve Kıvırcık'ın, on gün içerisinde Zeus'un çalınan şimşeğini bulup savaş meydanına dönmüş olan Olimpos'a geri götürmesi gerek.

Dünya çapında milyonlarca okura ulaşmış ve artık çağdaş bir efsane haline gelmiş Percy Jackson ve Olimposlular serisinin yaratıcısı Rick Riordan, çizgi roman dünyasının en güçlü isimleriyle bir araya geliyor.

Tanrılardan bile daha güçlü bir şeyin peşine düşen o unutulmaz karakterin, Percy Jackson'ın hikayesini bir kez daha okuyacaksınız."
(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE

Adı: Şimşek Hırsızı
Yazar: Rick Riordan, Kadir Yiğit Us (Çevirmen)
Alt başlık: Percy Jackson ve Olimposlular 1
Baskı tarihi: Kasım 2015
Sayfa sayısı: 363
Format: Karton kapak
ISBN: 9786051110455
Kitabın türü: Edebiyat, Fantastik, Roman
Orijinal adı: The Lightning Thief
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Doğan Egmont Yayıncılık

ALINTILAR

Ölüler korkunç değildir. Sadece hüzünlüdürler. Sayfa 290

Eğer hayatımın bir anlamı olacaksa bunu benim yaratmam gerekiyor. Sayfa 340



Star Wars Yeni Bir Umut /4.Yorum (108)

Cuma, Haziran 14, 2019

Star Wars, Yeni Bir Umut, Ryder Windham, Onur Kaya, Çocuk, Edebiyat, Roman, Doğan ve Egmont Yayıncılık, Kitap Yorumları

Cahil Okur’dan selamlar… Haziran ayının ortasına gelmişken sizlere mart ayında okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim. Hadi lafı uzatmadan hemen yoruma geçelim…

KİTAP YORUMU

Doğan ve Egmont Yayıncılık’ın instagram üzerinden yaptığı çekilişte kazandığım Star Wars serisinin ilk kitabı ile karşınızdayım. Ryder Windham tarafından yazılan eserin ismi “Yeni bir umut”…

İçerik Yorumu

“Yeni Bir Umut” eseri serinin diğer kitapları gibi senaryodan hikayeleştirme ile elde edilen eserler. Yani bu sefer filmleştirilmiş bir kitapla değil, kitaplaştırılmış bir film ile karşı karşıyayız. (The 100 de bu tip eserlere örnek olacak bir örnektir.)

Öncelikle belirtmem gerekiyor ki kitaptaki olaylar oldukça hızlı ilerliyor. Ne zaman ne oldu, hangi ara bu planlar uygulandı da sonuç alındı gibi sorular kafanızda canlanabilir okurken. Bu konuda önyargılı olmayın ancak tedbirli olmanızda fayda var diyebilirim.

Eğer ki filmleri izlemişseniz olayın genel hatlarına hakimsiniz demektir, kitapta da ne yazık ki bu genel hatlar harici çok ekstra bir bilgi bulunmamakta. Yani kitabı genel anlamda içerik olarak bakarsak senaryonun kaleme dökülmüş hali olarak görebiliriz.

Genel anlamda tadımlık bir eser olmuş, karakterlerin gelişimi ve olayların akışı oldukça hızlı az önce dediğim gibi. Atıştırmalık bir eser gözüyle yaklaşmanızı öneririm.

Yazım Dili Yorumu

Ryder Windham’ı ilk kez okuyorum. Böylesi önemli bir  eseri kitaplaştırmak ve onu kelimelerle anlamak zor olsa gerek ancak oldukça akıcı bir dil kullanıldığını belirtmek gerekiyor. Ancak bu akıcılığın olayların basitçe anlatılmasında mı yoksa yazarın kullandığı dil ile mi ilgili olduğu noktasında kararsızım. Umarım eseri okuyunca bu konuda bana fikirlerinizi belirtirsiniz.

Birde şunu belirtmek istiyorum yazım dili noktasında; C3PO ve R2-D2 vb uzay isimleri ve terimleri okumayı biraz zorlaştırıyor.
Yapısal Yorum

Kitabın beklide en sevdiğim yanı kapak tasarımı oldu. Gerçekten güzel ve kendine hayran bırakan bir durumu var. Yapısal olarak tek sorun yoğum yazım yanlışlarıydı…z

ARKA KAPAK YAZISI

İç savaş dönemi. Gizli üslerinden hareket eden asi uzay gemileri, kötülük dolu Galaktik İmparatorluğa karşı ilk zaferlerini kazandılar.

Çarpışma sırasında Asi casuslar, İmparatorluğun son silahı ve bütün bir gezegeni yok edebilecek ateş gücüne sahip bir uzay istasyonu olan ÖLÜM YILDIZI’nın planlarını çalmayı başardı. Kötü niyetli İmparatorluk kuvvetlerinin peşine düştüğü Prenses Leia, Halkını kurtarabilecek ve galaksiye tekrar özgürlük getirebilecek çalıntı planlarla üsse dönmeye çalışıyor.

Luke Skywalker. Han Solo. Princess Leia. Star Wars efsanesinin başlangıcı, filmin inanılmaz kitabında sizi bekliyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE

Adı: Starwars Yeni Bir Umut
Yazar: Ryder Windham, Onur Kaya (Çevirmen)
Baskı tarihi: Mayıs 2018
Sayfa sayısı: 188
Format: Karton kapak
ISBN: 9786050951042
Kitabın türü: Çocuk, Edebiyat, Roman
Çeviri: Onur Kaya
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Doğan ve Egmont Yayıncılık

ALINTILAR

Korkmuyorum. İmparatorluk elimdeki her şeyi almış olabilir ama korkmuyorum. Çünkü artık kaybedecek bir şeyim yok. Sayfa 61

Ejderhaların Dansı - Kısım 1 (Buz ve Ateşin Şarkısı 5. Kitap) /3.Yorum (107)

Pazartesi, Haziran 10, 2019


Edebiyat, Epsilon Yayıncılık, Fantastik, George R. R. Martin, Kitap Yorumları, Roman, Sibel Alaş, Ejderhaların Dansı - Kısım 1,  Buz ve Ateşin Şarkısı,
Cahil Okur’dan selamlar… Uzun bir aranın ardında yeniden bir kitap yorumu ile karşınızdayım.

KİTAP YORUMU

Tam bir hayal kırıklığı ile son bulan GoT dizisinin temel kaynağını oluşturan Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin 5. kitabı olan Ejderhaların Dansı – Kısım I hakkındaki görüşlerimi bakalım beğenecek misiniz?

İçerik Yorumu

Ejderhaların Dansı - Kısım I Tyrion, Daenerys, Jon, Davos, Leş (Theon) ve Melisandre’nin karakter gelişimlerinin anlatıldığı bir kitap olarak geliyor karşımıza. Lakin beni en etkileyen kısımları Tyrion hakkında olan bölümleriydi. Bu eserle birlikte Tyrion’a olan sevgim daha da arttı diyebilirim. Diziden de sevdiğim karakterin zekasına bu eseri okumamla birlikte daha da hayran kaldım.

Serinin bu kısmında kırmızı rahipler ve rahibeler hakkındaki bölümler ise içerik anlamında beni etkileyen bir diğer unsurdu. Bu insanların (sona eren dizide bir halt yediklerini görmesek de…) Martin’in hikayesinin sonunda oldukça önemli işlere imza atacağı kanısındayım. George R. R. Martin’in hiçbir satırı boşa kaleme almadığını düşünürsek gelecek günler haklılığımı ortaya koyacaktır.

Danny’nin yeğeni olan Aegon hakkındaki bölümler ise okuyucunun dikkatini celbedecek bir başka unsur bana göre… Dizi de (İstemesem de karşılaştırma yapıyorum) kendisini hiç görmemiş olsak bile serinin bu kısmında tahtın gerçek hak sahibi kendisi ve akıbeti merak konusudur benim için.

Genel olarak Ejderhaların Dansı – Kısım II’de yaşanması muhtemel büyük olayların hazırlayıcısı niteliğinde bir eser olmuş. Ancak bu akıcılığı ve okunurluğu azaltmıyor. Benim gibi serinin hayranlarını tatmin edecek bir eser…  

Yazım Dili Yorumu

George R. R. Martin’in yazım diliyle alakalı pek bir şey söylemeye gerek yok. Yine akıcı ve kendine bağlayan bir üslup hakimdi eserde. Bazen okumaktan sıkılsanız da genel anlamda güzel ve seri bir okunuşa sahip. Türkçeleştirmenin de oldukça balarılık olduğunu ifade etmeliyim.

Yapısal Yorum

Epsilon Yayınları’nın alışılagelmiş Buz ve Ateş’in Şarkısı tasarımı vardı elbette kitapta. Sade ve şık bir tasarım. Yazım yanlışı olarak birkaç örnek gözüme takılsa da çok rahatsız edici bir durum yok.

ARKA KAPAK YAZISI

Kötülüğün yükseldiği bir vakitte olaylar; kanunsuzların, rahiplerin, askerlerin, deri değiştirenlerin, asillerin ve kölelerin büyük roller oynadığı bir sahnede geçmektedir. En zorlu dans, Ejderhaların Dansı başlamaktadır.

Daenerys Targaryen, toz ve ölüm dolu topraklar üzerinde hüküm sürmektedir. Tyrion Lannister, yeni müttefikler edinmiş, bilinmezlerle dolu bir serüvene çıkmıştır. Donmuş kuzeyde Jon Kar, Surun ötesinden gelen buzdan düşmanlarla ve en yakınları arasından hasımlarla karşı karşıyadır.

Yedi Krallık’ın akıbeti, uçurumların kenarındadır...

"Fantastik edebiyat tarihinin en iyi serilerinden."
Los Angeles Times

"Edebiyat dervişi George Martin... Çok yaşa!"
The New York Times

"Ejderhaların Dansı, olması gerektiği gibi bir epik fantastik eser: tutku dolu, merak uyandıran, tatmin edici derecede detaylı, güzelce hayal edilmiş."
The Washington Post

"Buz ve Ateşin şarkısı sağlam bir şekilde çok satanlar listelerinde çünkü muhtemelen en iyi fantastik seri."
Detroit Free Press

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE

Adı: Ejderhaların Dansı - Kısım 1
Yazar: George R. R. Martin, Sibel Alaş (Çevirmen)
Alt başlık: Buz ve Ateşin Şarkısı 5. Kitap
Baskı tarihi: Temmuz 2013
Sayfa sayısı: 608
Format: Karton kapak
ISBN: 9789944826976
Kitabın türü: Edebiyat, Fantastik, Roman
Çeviri: Sibel Alaş
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Epsilon Yayınları

ALINTILAR

Kurtlar ve kadınlar bir ömür için bağlanırlar. Birini aldığında onunla evlenmiş olursun. Kurt o gün itibari ile senin parçan olur, sende onun parçası olursun. İkiniz de değişirsiniz. Sayfa 14

Bir taç, başta rahatça taşınmamalı. Sayfa 46

Sırlar, gümüşten ve safirden daha değerlidir. Sayfa 93

İçindeki çocuğu öldür. Hükmetmek için bir erkek gerek. Sayfa 128

Bir duvar onu savunan erkek kadar güçlüdür ancak. Sayfa 132

Bir kitap doğru ellerde bir kılıç kadar tehlikeli olabilir. Sayfa 233

Şehirler kadınlar gibidir. Her birinin kendine has bir kokusu vardır. Sayfa 238

Bir başkumandan, dostlarını ve düşmanlarını aynı şekilde korkutmalı. Sayfa 383

Bazı dostlar düşmanlardan daha tehlikelidir. Sayfa 436

Ölmek kolaydır ama zafer zor kazanılır. Sayfa 498

Bu tehlikeli ve hile dolu dünyada insanı sağ tutan şey korkudur. Sayfa 529


Çekiliş Vakti #9

Pazar, Haziran 09, 2019

çekiliş, Estikçe, kitap çekilişi,


Cahil Okur’dan herkese merhabalar…

Klasikleşen ÇEKİLİŞ zamanımız gelmiş durumda. 106. kitap yorumumu yayınladım ve yeni çekilişimiz başlamış durumda. Daha önceki çekilişlerde de olduğu gibi 110. kitap yorumunun yayınlanması ardından çekiliş son bulmuş olacak.

GFC’den blogumu takip etme şartı aynı şekilde devam ediyor. Lakin paylaşım ya da kendi blogunuzda ekstra tanıtım falan istemiyorum. Sadece 101. kitap ile 110. kitap yorumları dahil olmak üzere arada yazdığım yazılara yorum yapan arkadaşlarım 1’er hak kazanacak. Her yorum +1 hak anlamına geliyor.

Çekiliş neticesinde ödülü yine kendiniz belirleyeceksiniz. 101. Kitap ile 110. kitap arasındaki istediğiniz bir eseri seçebilirsiniz. Herkese bol şanslar…

İşte buradayım!

Pazar, Haziran 09, 2019


baba olmak, iç dökmece, İklim,
Cahil Okur’dan herkese selamlar…

“Uzun zamandır yoktum” diyerek sizleri yeni bir dönüş yazısıyla karşı karlıya bırakmayı istemezdim ancak ne yazık ki öyle olmak zorunda. Ve ne yazık ki artık dönüşlerimde sabit kalamamak üzüyor beni. Ancak bu sefer kararlıyım sanki… Ben yokken buralarda olan, eski veya yeni demeden yazılarımı okuyan ve yorumlayan dostlara öncelikli olarak teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız!

Yeni bir “İKLİM”

Neydi o ilk okulda öğrettikleri iklimler, hatırlıyor musunuz… Ben pek hatırlamıyorum aslında ama yazları sıcak olan, kışları ılık geçen yerler vardı mesela… Soğuk ve yağışlı geçenler, 4 mevsim sıcak olan yerler sonrasında… Belki bu satırları okuyanlarda böylesi güzel iklimlerde, ya da daha zorlu iklim şartları altında… 

Benim için ise yeni bir iklim var artık, göz bebeğim, aşkım, her şeyim olan; kızım İKLİM… İlk göz ağrım, canım, cennet kokulum. Hangi cümleler ile tarif edilebilir, hangi kelimeler yeter ona olan sevgimi bilmiyorum ama evladımı çok sevdiğimi söyleyebilirim sadece. 26 Mart günü  13:27’de ilk defa gördüm onu. Ve artık hiç ayrılmayacağız Allahın izniyle…

baba olmak, iç dökmece, İklim, “Babalık farklı bir şey…”

Sevdiğim bazı kişilerle babalık hakkında konuşurken, “kucağına aldığın ilk anda başlar babalık” demişti. Bense daha annesinin karnındayken bile çok seviyordum kızımı ve “farklı ne olabilir ki?” sorusunu soruyordum kendime. Ancak farklıymış gerçekten. İlk kucağıma alışımla başladı babalık serüvenim. O duygu, o his gerçekten de kucağınıza aldığınız anda başlıyor.Ebenin size puset içinde getirdiği ilk anda, ilk görüşte, kokusunu içinize ilk çektiğiniz anda  farklılaşıyor her şey. Babalık işte tamda o anda başlıyor bence de…

Her şey güzel olmayabiliyor

Elbette ki ailenin yeni üyesi ile tanıştığımız bu dakikalarda farklı duyguları da beraberinde yaşadık ne yazık ki. Şükür bu günümüze ama o anları da anlatmak içimi dökmek istiyorum sizlere.

Yavrumuzu başarılı bir operasyon neticesinde kucağımıza aldık ama canımın canı yanımızdaydı lakin annesini görememiştim ne yazık ki. Kendimizi o denli normal doğuma hazırlamıştık ki doktorumuz Özgecan hanımın “İkinizin sağılığı için sezaryene alacağız” teklifi ile yaşadık ilk şoku. Neyse ki eşim de bende bu noktada kararı doktora bırakmamız gerektiğini önceden konuşmuştuk.  Netice de operasyon başlamış, belirli bir süre ardından kızımızı görmüştüm. Annesiyse hala yoktu.

Yaklaşık olarak iki saat kadar ameliyathane önünde bekledikten sonra doğumhane başhemşiresinin yanında aldım soluğu. Sağ olsunlar hepsi güler yüzlü insanlardı, karımın çıkmadığını belirtmem ardından hem beni sakinleştirmek hem de latife yaparcasına “Rahat ol sen bir şey olsa önce benim haberim olurdu.” dedi. Dedi ama bende ki tedirginliği de sezecek olacak ki “ Sen git, ben geliyorum bakarız bakalım ne yapıyormuş hanım efendi” dedi.

Ardımdan ameliyathaneye girerek eşime baktı ve beni de bilgilendirdi. Eşime yapılan epidural anestezi sanırım çabuk etkisini kaybetmiş ve tamamen uyutmak zorunda kalmışlar. Böyle olunca da uyanma süreci biraz uzamış. Bunu duymaksa beni rahatlattı. Aklım başıma geldi ve kızıma bakmak için doğum servisine yöneldim.

Ömrümün en uzun koridoru

baba olmak, iç dökmece, İklim, Eşimi beklemeye ara verdikten sonra soluğu kızımın yanında aldım. İlk kontrolleri ardından kızımda odaya yeni gelmişti. Annem vardı sadece yanına ve bir ebe… Ebe bir şeyler anlatıyordu lakin ben anlamamıştım. Benim gelmememin ardından ebe odadan ayrıldı. Bense annemin yüzüne bakıyordum. Normal değildi, bir şey vardı hissediyordum.  Annem lafı uzatmadan olanları anlattı. Ne yazık ki kızımın ayağında bir sorun vardı, kendimi odadan nasıl dışarı attım bilmiyorum. Doğum hane servisinden çıktığım gibi yığıldım yere, ağlamaya başladım. Annem başımdaydı, ben yavruma üzülüyordum o da yavrusuna… Yaklaşık 30-35 metrelik koridorun sonundaki çocuk doktorunun odasına gidene kadar ömrümden ömürler gitti. Durumu sordum ve çok şükür ki korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eti ve uzmana göstermemizi söyledi. Söylenenleri yaptık ve sadece periyodik masajlar ile derdimiz geride kaldı çok şükür. Ama halen o koridorda attığım adımları hatırladıkça bir farklı oluyor her şey. Ağır geliyor nefes almak, görülmeyen yüklerin altında eziliyorum.


Sarılık ve kısa süren ayrılık

baba olmak, iç dökmece, İklim, Çocuğunuz varsa eğer az çok anlayabilirsiniz beni… Doğum üçüncü günü de küveze alındık, sarılık olmuştuk. Elbette biliyordum doğan çocukların sarılık denen illete yakalanma riskinin fazlalığını ama üzülüyordum. Kızımı göremedim uzun süre. Annesi odada kalırken o doğumhane içerisinde olan odadaydı. Telefonla arıyorlar, “Erdoğan bebeğin annesi gel” diyorlardı. Koşa koşa gidiyorduk eşimle. İki aşkım içerde hasret giderirken ben kapalı jaluzilerin arasından az da olsa onları görmeye çalışıyordum. Şükür ki atlattık onu da, Salı günü girdiğimiz hastaneden Pazar günü çıktık ve evimizin yolunu tuttuk.

Artık üç kişiyiz

İki kişi olarak elimizde çantalarla ayrılmıştık evimizden. Karımın karnı burnundaydı, bense heyecandan ölüyordum. Üç kişi olarak döndük sonrasında evimize. Ben, güzel eşim ve hayattaki en büyük şansımız kızımız, İklim. Artık daha farklı bir havası var evin, her şeye daha farklı gözlerle bakıyoruz. Eşim daha bir olgunlaştı anne olduktan sonra, narin yapısının yerini daha korumacı daha cesaretli bir hal aldı. Bense hala duygusalım, baba olduktan sonra bu durum biraz daha arttı.

Anlayacağınız iki güzelle paylaşıyorum artık bu hayatı, değmeyin keyfime…




Blogger tarafından desteklenmektedir.