Kitap Alış-Verişi #4 Arsen Lupen

Salı, Ağustos 31, 2021

 

Kitap alış-verişi, Arsen Lupen,Dokuz Yayınları, Maurice Leblanc

Cahil Okur’dan herkese selamlar…

 

            Bu gün karşınıza bir alışveriş yazısıyla gelmiş bulunmaktayım. Uzun süredir Maurice Leblanc'ın Arsen Lupen serisine başlamak istiyordum. Polisiye olan merakım nedeniyle gerçekten merak ettiğim bir seriydi. BKM’de yazın son indirimini görünce de dayanamadım ve hemen aldım.

 

            8 kitaptan oluşan seri yanlış hatırlamıyorsam 192 TL’den 96 TL gibi bir rakama inmişti. Aslına bakarsanız bu tip indirimlere pek inanmam ama görmüşken değerlendireyim istedim ve BKM’den kapıda ödemeli olarak kitabı sipariş verdim. Kapıda ödeme ücreti ile birlikte alışverişin toplam bedeli 103 TL’ye gelmiş oldu.

 

            Yukarıda belirttiğim gibi bu tip indirimlere inanmam ve haklı olduğumu daha sonra siparişimin durumunu öğrenmek için siteye girdiğimde anlamış oldum. Serideki 8 kitap tek tek sipariş verildiğinde toplamda 79,2 TL’ye geliyordu. Kapıda ödemeyle beraber bu rakam 86 TL olur ki arada bir kitap ücreti kadar fark oluşmuş oluyor. Ama ne yazık ki artık geçti ve kitaplarım yola çıkmıştı. Kazıklanmış olmayı kabul edip Arsen Lupen ile tanışacak olduğum için sevinmekle yetinmek zorunda kaldım.

 

Kitap alış-verişi, Arsen Lupen,Dokuz Yayınları, Maurice Leblanc

            Kargom geldiğimde evde değildim. Dıştan bakıldığında kargo iyi paketlenmişti. Lakin paketi açtığımda ise ikinci şok ile karşılaştım ve kitaplarımdan bir tanesinin hasar aldığını gördüm. Büyük ihtimal kargo şirketinin özensiz taşıması nedeniyle gerçekleşen bir durumdu. Kargo şirketleri ne yazık ki bunu sürekli yapıyorlar. Bu nedenle de internetten alışverişi sevmiyorum.

 

Kitap alış-verişi, Arsen Lupen,Dokuz Yayınları, Maurice Leblanc

Kitap alış-verişi, Arsen Lupen,Dokuz Yayınları, Maurice Leblanc

            Neticede 8 kitap daha kütüphaneme katılmış oldu. Şimdiden birini okudum bile… Yorumu ilerleyen günlerde sizlerle olacak. Sizler internet alışverişlerinizde hangi siteyi kullanıyorsunuz? Hangi kitap alınabilecek sitenin kargo kutuları daha güvenli? Benimle paylaşırsanız sevinirim. En azından ilerleyen günlerde yeni bir hezimete uğramamış olurum bu sayede…

 

            Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere…

Boş Koltuk - J. K. Rowling / 11. Yorum (128)

Perşembe, Ağustos 26, 2021

Boş Koltuk, J. K. Rowling, Türkçe,Doğan Kitap, Casual Vacancy, Edebiyat, Roman,Kitap Yorumları,

Cahil Okur’dan herkese selamlar…   

 

            Yazılacak kitap yorumları oldukça arttı. Yıllık okuma planıma bir hayli sadık kalamadığım için, yorum yazmak ile zaman kaybına uğramaktan bile korkar hale geldim. Aslına bakarsanız yazmaktan çok fotoğraf çekmek beni yoruyor ve zorluyor…

 

KİTAP YORUMU

           

            Sıra bekleyen yazılar varken bu gün karşınıza J. K. Rowling’in Boş Koltuk isimli romanıyla gelmiş bulunmaktayım. Harry Potter’dan tanıdığımız yazarın büyücüler evreninden çıkıp sakin bir İngiliz kasabasında geçen romanı konuşmaya başlayalım yavaş yavaş…

 

İçerik Yorumu

           

            Yukarıda da belirttiğim gibi J. K. Rowling dediğimizde hepimizin aklına gelecek ilk eser ebetteki Harry Potter evreni ve onun büyüleyici dünyasıdır. Bende kendisini bu eserlerden tanıdım dünyanın geri kalanı gibi. Uzun zamandır okumak istediğim Boş Koltuk isimli eseri ise aslına kitaplığımda toz tutmaya başlamıştı beklemekten. Lafı uzatmayayım okuyamama hastalığından kurtulmaya gayret ettiğim bir vakitte bana ilaç gibi geleceğini düşünerek ay başında okumaya başladım eseri…

 

            Aldığım  notlarda ilk 60 sayfanın ardından halen konuya bir türlü giremediğimi yazmışım. Aslında başı oldukça karışık ilerliyor eserin, Boş Koltuk’ta ki kahraman sayımızın da bir hayli fazla olduğunu belirtmek lazım. Her karakterin kendi içinde sorunları ve farklı dünyaları var. Böylesi bir durumda bazen okumakta güçlük yaşamanıza neden olabilecek bir yapıya bürünüyor giderek. İlerleyen sayfalarda kimin kim olduğuna aşikar hale gelene kadar durum bu şekilde iki arada bir derede devam etmekte.

 

            Kitabın zoraki ilerleyişi beni Boş Koltuk eserini beğenip beğenmeme noktasında çok ikileme düşürdü. Kahramanlarımızdan Kristal isimli kızın hikayesi beni en çok etkileyen konu oldu. Andrew ve Stuart’da diğer etkili ve önemli karakterlerdi benim açımdan. Bu noktada ana konunun belediye meclisinde boşalan bir koltukken, bu koltuğun doldurulması için yapılan meclis toplantısından üstün körü geçilmesi gerçekten okur olarak beni rahatsız etti.

 

            Sonuç olarak J. K. Rowling’in Boş Koltuk eseri benim okuyamama hastalığı ardından okuduğum ilk kitap olmasına rağmen oldukça sıkıntılı ve sorunlu geçti diyebilirim içerik anlamında. Lakin son vuruşun “aştın vuruş” niteliğinde olduğunu belirtmem gerekiyor. Mutsuz sonla biten kitapları pek sevmem ama bunun bende bıraktığı tat gerçekten tatmin edici oldu. J. K. Rowling’in büyücüler evreni dışında da güzel bir işe imza attığını ve içeriğin zorlasa da okuyucu açısından tatmin edici olduğunu belirtmem lazım.

 

 

Yazım Dili Yorumu

 

J. K. Rowling’in diyaloglarla ilerleyen diğer eserlerine göre daha durağan ve daha içsel yolculukların anlatıldığı bir eser olmuş. Bu yazım dilinin türlerinden pek hoşlanmadığım aşikar lakin bunun tam tadında bir ayara sahip olduğunu belirtmek istiyorum. 

 

Yapısal Yorum

           

            Kitabı ikinci el olarak almıştım. Biraz hırpalanmıştı lakin genel olarak Doğan Kitap’ın kalitesine uygun bir eserdi. Kapak tasarımlarına olan tutkumu takip edenler bilir, bu kapakta sevdiğim tasarımlardan bir tanesi konumunda…

 

ARKA KAPAK YAZISI

 Yüzyılın en büyük hikâye anlatıcısı J.K. Rowlingden...

Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman.

 

Barry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük bir şok olacaktır.

 

Arnavutkaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford, sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir.

 

Belediye Meclisinde Barryden boşalan koltuk, kasabanın görüp göreceği en büyük savaşın tetikleyicisi olacaktır.

 

Türlü düzenbazlıklar ve hırsla süren, herkesin birbirinin foyasını ortaya çıkaracağı seçim savaşında zafer kimin olacaktır?

 

KÜNYE

 

Boş Koltuk

 

J. K. Rowling

 

Basım: Türkçe · Türkiye · Doğan Kitap · Mart 2013 · Karton kapak · 9786050913866

Orijinal adı: Casual Vacancy

Tür: Edebiyat, Roman

 

ALINTILAR

 

 

Güzellik geometridir. Sayfa 31

 

Çoğu insan günbegün eriyerek, yavaş yavaş ölmekten korksa da Parminder bunu rahatlatıcı bulurdu; işlerini düzene koyacak, vedalaşacak kadar zamanının olmasını istiyordu. Sayfa 52

 

Köprünün altından çok sular akmıştı artık, Shirley geçmişin hiç bahsedilmezse  silindiğine inanmayı yeğliyordu. Hatırlamayı reddediyordu. Sayfa 139

 

Çocuklar büyümelerinin sürekli bir matem hissi yarattığını asla bilemezlerdi, bilseler de bundan nefret ederlerdi. Sayfa 151

 

İntihar sadece düşünmekle başarılabilseydi, hiç tereddütsüz intihar ederdi. Sayfa 175

 

O eşsiz vücuda can veren ruhun kendisi de sıra dışıydı mutlaka. Doğa neden öyle bir kap yaratsındı ki , içine daha da değerli bir şey koymayacaksa? Sayfa 203

 

"Sağduyu dediğin şey, insanların genellikle kendi ön yargılarına verdikleri isimdir" Sayfa 271

 

"Sevginin kalbinde tarifsiz bir merhamet gizlidir" Sayfa 351

 

Bütün ruhlar tanrının ışığını saçıyor. Sayfa 408

 

İnsanın kalbinin kabullenmeyi reddettiği şeyleri beyninin bilebilmesi tuhaftı. Sayfa 468

 

Seçim yapmak tehlikeliydi; Seçim yapınca diğer bütün seçeneklerden vazgeçmek zorunda kalıyordu insan. Sayfa 516

Vahşi - House of Night Serisi 4 / 10. Yorum (127)

Çarşamba, Ağustos 18, 2021
Edebiyat, Fantastik, Gece Evi Serisi, House Of Night, kitap, Kitap Yorumları, Kristin Cast, P. C. Cast, Pegasus, Roman, Sevinç Seyla Tezcan, Vahşi, Untamed


Cahil Okur’dan herkese selamlar…   

 

Uzun bir aradan sonra yeni bir kitap yorumu ile karşınızdayım. Ara vermiş olduğum dönemde okuduğum Gece Evi Serisi’nin 4. kitabı olan Vahşi’yi konuşacağız bugün…

 

KİTAP YORUMU

           

            P. C. Cast ve Kristin Cast’in ortaklaşa yazdığı Gece Evi serisine kaldığımız yerden devam ediyoruz. 4. kitap olan Vahşi’yi ben okuyalı bir hayli zaman oldu lakin bir türlü bilgisayar başına oturup sizlerle yorumumu paylaşmak nasip olmadı. İş yoğunluğu ve yaz aylarında akşamların bir hayli kısa olması nedeniyle anca fırsat bulabildim ve hemen klavyenin başına geçtim.

 

İçerik Yorumu

 

            Girizgahı bir kenara bırakır ve kitaba gelecek olursak, yukarıda da belirttiğim gibi Vahşi, Gece Evi Serisi’nin 4. kitabı. Oldukça eski bir basıma ait olan serinin bu kitabında Zoe ve arkadaşlarının başından geçen hikayeleri dinlemeye devam ediyoruz.

 

            Serinin bundan önceki 3 kitabı ile ilgili olan yorumlarımı okumuş olan arkadaşlarımın bileceği gibi kahramanlarımız vampirler ve inanlardan oluşmakta. Bu kitapta seriye yeni dahil olan karakterlerle birlikte kadronun bir hayli kalabalıklaştığını belirtmekte fayda var. Lakin bu kalabalık gözünü korkutmasın ve ben yeni gelen karakterleri de bir hayli sevdim.

 

            Kitapta bahsedilen Nyx hakkında aldığım nota şöyle yazmışım; “Güzel bir hayal ürünü… Hammaddesi  sevgi olan bir düş…” gerçekten karakterlerden bahsederken Nyx’i ayrı tutmak gerekiyor sanırım. Yazarların yarattığı sistemin tepesinde yer alan bu tanrı gerçekten beni oldukça etkiledi. Bundan diğer kitaplar hakkında konuşurken de bahsetmiştim sanırım. Ayrıca bu kitapta ilk kez karşımıza çıkan inanç insanlarının rahibeleri de sizlere farklı bir bakış açısı kazandıracak karakterlerin başında gelmekte.

 

            Kitabın bence içerik anlamındaki en önemli ayrıntısı iyi ve kötü arasındaki savaşı anlatış biçimi… Bir fantastik macera eseri olsa da derinlemesine bakıldığında ve konuların ardında görmeye çalıştığınızda size çağlar boyuca süren bu savaşın oldukça farklı bir yönünü göstereceğinden eminim. Kızılderili mitlerine yapılan dokundurmalar ve dünya üzerinde yaşayan dinlere yaklaşım şekliyle de inanç noktasına farklı bir bakış açısı getirmekte.

 

            Sonuç olarak içerik anlamında benim adıma farklı ve güzel bir okuma oldu. Çok ağır bir içerik olmaması da okunmayı kolaylaştırdı ve zevkli hale getirdi.

           

Yazım Dili Yorumu

 

            Dili oldukça sade ve okuma hızlı gerçekleşiyor. İçerik anlamında a eğer aradığınızı bulursanız ki ben bulacağınız kanısındayım hızlıca okuyup bitirebileceğiniz bir eser.

 

Yapısal Yorum

 

            Kapak tasarımı oldukça güzel. Benim kitaplığımda beğendiğim ender kitap serisi kapakları Gece Evi Serisi’nin kapaklarıdır. İç sayfalarda da oldukça başarılı bir mizanpaj mevcut. Bu anlamda okuru rahatsız edecek bir durumla karşılaşacağınızı sanmıyorum.

 

ARKA KAPAK YAZISI

 

Gece Evinde tehlikeli sırlar ortaya çıkıyor Dostlarınız sizi terk ettikleri zaman hayat çekilmez olur. İsterseniz Zoey Kızılkuş'a sorun. Bir hafta içerisinde üç erkek arkadaşının üçünden de oldu; sıkı bir arkadaş grubunun üyesiyken, istenmeyen birine dönüştü. Artık hayattaki tek arkadaşları ölümden dönenler ya da işaretinden olanlar. Üstelik Neferet insanlara savaş açtı ve Zoey bunun yanlış olduğunu biliyor. Ona kulak verecek kimse var mı?

 

KÜNYE

 

Vahşi  / House of Night Serisi 4

P. C. Cast - Kristin Cast

 

Basım:            Türkçe · Türkiye · Pegasus · 2012 · Karton kapak · 6054263134

Orijinal adı:   Untamed

Tür:                Edebiyat, Fantastik, Roman

 

ALINTILAR

 

Güç, sahibini ve ona en  yakın olanları her zaman değiştirir. Sayfa 94

 

Korku ve bağnazlık, tecrit ve cehaletten doğar. Sayfa 111

 

Sınıflanmalar cehalet getirir, cehalette korkuyu... Sayfa 172

 

Dünya yepyeni bir düzene geçiyor. Sayfa 287


Gece Evi Serisi Yorumlarım 


İşaret (Gece Evi Serisi 1)

İhanet (Gece Evi Serisi 2)

Seçilmiş (Gece Evi Serisi 3)

Bir diyet macerası #1

Pazar, Ağustos 08, 2021

Bir diyet macerası, zayıflama, diyet, diyetisyen, diyet listesi, erkeklerde diyet, nasıl diyet yapılır

Cahil Okur’dan herkese selamlar…

 

            Bu gün sizlere normalde yazmadığım ama benim için önemli olan bir konuyla misafir olacağım. Yaklaşık iki ay kadar önce ani bir karar ile zayıflamaya karar verdim. Aslına bakarsanız uzun zamandır bunu düşünüyordum ama  anca cesaret edebildim diyebilirim.  Aşağıda sebeplerini ve yaşadıklarımı bir bir anlatacağım… Lakin hemen başta eşime sizin huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum ki o olmasa bunu başaramazdım.

 

NASIL KARAR VERDİM?

 

Aslında bir yazı dizisi olarak planladığım bu seriye öncelikle olarak nasıl karar verdiğimle başlamak istiyorum. Yukarıda da dediğim gibi zayıflama sürecinde en büyük yardımcım eşim oldu. Ve şunu da belirtmem lazım beni bu konuda motive den ve heveslendiren de yine kendisi.

Ayrıntılarına pek girmeyeceğim ama kendisi benden önce zayıflama işine girişti ve gerçekten çok güzel bir kilo verdi. Nazar değmesin tam ayrıntı vermeyim ama 20+ kg verdiğini belirtsem yeterli olur herhalde.

Bana birlikte başlayalım dese de ben daha önceden yaşadığım bazı deneyimler nedeniyle pek de oralı olmamıştım. Gerçekten geçmişte yine diyetisyen kontrolünde yaptığım diyetin ikinci haftasında yaşadığım rahatsızlık beni çok etkiledi ve kendimi “Ben böyle de güzelim” lafları ile kandırıyordum uzun süredir.

            Eşimin destekleri ve bir anlık karar ile başladım lafın özü. Ama en büyük pay kesinlikle sevgili karıma ait. Hem beni motive den sözleri hem de en net örnek olarak karşımdaki duruşu ile yola girişmiş oldum.

 

BAŞLARKEN BEKLENTİLERİM VE DURUMUM NEYDİ?

 

Bir diyet macerası, zayıflama, diyet, diyetisyen, diyet listesi, erkeklerde diyet, nasıl diyet yapılır

            Diyete başlarken yukarıda belirttiğim gibi daha önceden yaşamış olduğum deneyim nedeniyle pek bir beklentim yoktu aslına bakarsanız. Gerçekten devlet hastanesinde görevli diyetisyenin kontrolünde gerçekleştirdiğim diyet benim adıma oldukça keyifsiz ve verimsiz geçmişti. Bu sefer farklı olmasını temenni ederek eşimin okul arkadaşı olan Diyetisyen Nihal Yıldız’ın ofisine girdiğimde ilk söylediğim söz, “Ben aç kalmak istemiyorum!” oldu. Kendisi bana diyetin aç kalmak olmadığını, kontrollü ve sağlık bir beslenme gerçekleştireceğimizi ve yemek alışkanlıklarım noktasında da fazlaca değişiklik yapmayacağımızı söylediğinde bir nebze de olsa rahatladım. Bu olumlu adım ardından da işe koyulduk.

            Peki kaç kiloyla nasıl başladım? Kendimi ifşa ettiğim bölüm burada başlamakta… Haziran 1 tarihinde Diyetisyen Nihal Yıldız’ın ofisine girdiğimde tartıdaki kilom tam olarak 123.7’ydi. Vücudumdaki yağ miktarı ise 43,17 kg. Metabolik yaşım 45(Asıl yaşım 33), iç yağlanmam ise 17 dereceydi.(Olması gereken 1-13 derece arası.)

            Tablo bir hayli kötü olmasına ve sonradan yaptırdığım kan testlerinde de açlık şekerimin yüksek çıkmasına rağmen diyetisyenimin ve eşimin destekleri ile çıktığım yolda başarılı olmak adına ilk adımı büroya girerek ve diyete başlayarak gösterdim.

 

İLK 4 HAFTA…

 

Bir diyet macerası, zayıflama, diyet, diyetisyen, diyet listesi, erkeklerde diyet, nasıl diyet yapılır

1 Haziran tarihinden itibaren her hafta salı günleri o ofisin kapısını her hafta çalmaya devam ettim. Eşimde beni yalnız bırakmadı ve giderek her şey daha güzel oldu. Daha ilk haftadan 71,59 olan obezite derecemi 69,37’ye geriletmiş ve 7 günlük diyet sonrasında 123,7 kg’dan 122,1 kg’a gerilemiştim.

 

            14. günü tamamladığımda ise kilom 119,1 kg’a gerilemiş, bel çevremde 5 cm’lik incelme gerçekleşmişti. Henüz gözle görülür bir değişim olmasa da verdiğim kiloları duymak ve diyetisyenimin iyi gittiğimizi belirtmesi beni motive eder hale gelmişti.

           

            21. günü ardından ise bel çevremde 4 cm’lik bir düşü daha gerçekleşmiş ve obezite derecem de ilk güne göre yüzde 10’luk bir düşüş mevcuttu. Kilomda bu arada 117.2 kg’a kadar geriledi.

           

1. Ayın son haftasında kiloda bir değişim gerçekleşmese de iç yağ oranım ve vücudumdaki kas kütlesinin artışı ile iyi bir ayı geride bırakmış oldum. Bir aylık süreç sonunda bu sonuç ile toplamda 7,5 kg zayıflamış ve iç yağ oranımda ideala oldukça yaklaşmış oldu.

 

İşte diyette ilk ayım bu şekilde geride kalmış oldu. Geçtiğimiz hafta diyette 3. aya girdim ve o dönemde yaşadıklarımı ve hayatımda gerçekleşen değişiklikleri de sizlerle ilerleyen yazılarda paylaşacağım. Şimdilik bende bu kadar, kendinize iyi bakın ve de ben gibi zayıflama gibi bir kararınız varsa hiç beklemeden bir adım adın derim.

Blogger tarafından desteklenmektedir.