Cahil Okur’dan selamlar…
Sevgili Serhat Ocak kardeşimin beni bir hayli zaman önce
mimlediği lakin yoğun gündem nedeniyle bir türlü başına oturamadığım Mim yazım
ile karşınızdayım. Öncelikli olarak kendisinden özür dileyerek bu Mim yazısına
başlamak istiyorum;
“Serhat kardeşim gecikme için özür dilerim, son Mim
yazısındaki küçük iğnelemen neticesinde artık bu yazıyı geciktirmemem
gerektiğini anladım :D Umarım beni affedersin.”
Lafı fazlaca uzatmadan hadi hemen Mim yazısına geçelim.
BEN KİMİM?
Aslında bu sorunun cevabını hakkımda kısmında kısa da olsa anlatmıştım. Şimdi olayı bir daha
detaylandırıp anlatalım ki gecikmeyi de bir nebze olsun affettirebililelim. Bendenizin gerçek adı; bir çoğunuz aslında biliyor ama, Nihat Erdoğan.
Egeli bir adamım. Ege deyince herkesin aklına İzmir gelir
ama ben Manisalıyım, Manisa’nın en kuzey ilçesi olan Soma’da doğdum. 1987
doğumlu bir yaz çocuğuyum. Bizim buralarda yaza yaz demezler; “of piştim”
derler. İşte öyle bir zamanda Ağustos
ayının 5’inde dünyaya gelmişim. 3 kardeşin en büyüğü olarak…
Ne güzel bir tesadüftür ki annem doğum zamanı hep şu şekilde
anlatır; “Kurban Bayramı’nın ilk günüydü, insanlar namazdan çıkarken sen
doğdun.” Kurban Bayramı’nda doğmanın neticesinde de ebe tarafından da göbek adı
olarak “Kurban” ismi koyulan bir adamım.
Bedişim (annem) öyle anlatıyor en azından.
İlk okulu baya bir farklı okullarda farklı hocaların
ellerinde tamamladım. 5 yıllık ilköğretim hayatımı M. Akif Ersoy İÖO, Kurtuluş
İÖO, Merkez Maden İÖO ve Canlar İÖO’da tamamladım. Orta okulu da yine Canlar
İÖO okudum. Liseyi ise “Ben öğretmen olmayacağım, istemiyorum öğretmen olmak”
diyerek Rıfat Dağdelen Anadolu Lisesi’nde okudum. Hangi akla hizmet bu işi
yaptığımı bilmiyorum.
Üniversite sınavına iki kez giren o güzel insanlardan biri
de benim. İlkine ne yazık ki başaramadım. İkinci yılda aklımdaki bölüm için
biraz ders çalışmaya çalıştığım doğrudur ve Selçuk Üniversitesi İletişim
Fakültesi Gazetecilik Lisans Bölümü’ne kaydımı yaptırdım. Üniversite hayatımın
nasıl geçtiğini hep aynı kelimeyle anlatırım ben; “Çalışarak”
Gerçekten de üniversite hayatım boyunca da Selçuk Üniversitesi
Televizyonu’nda çalıştım. İşe Yayın ekibinde kameraman olarak başladım,
sonrasında Spor Servisi’ne dahil oldum ve kariyerimi burada devam ettirdim.
Önce kameramanlık, sonra muhabirlik ve kurgu ve neticesinde de bölüm şefi
olarak ÜnTV’deki kariyerimi sonlandırdım.
Okul bitince de çalışmaya 1 hafta ara ardından hemen
başladım. Konya Postası ve Merhaba Gazeteleri spor servislerinde çalıştım. Radyo
sunuculuğu, Tv Program yorumculuğu, Program yapımcılığı ve Dergi Editörlükleri
de bu süre zarfında uğraştığım işler oldu. Spor Gazeteciliği yaptığım dönemde
yaklaşık olarak bin kadar futbol maçını canlı olarak takip ettim sanırım.
Kimisinde foto muhabiri olarak, kimisinde kameraman olarak, kimisinde ise muhabir
olarak görev yaptım. Konyaspor’un tarihindeki 3 şampiyonluktan 2’sinde saha
içindeydim ve o heyecanı sizlere anlatamam. Benim için hep özel kalacaklar.
10 yıllık bir gazetecilik hayatı ardından ise ailevi bazı
durumlar nedeniyle Soma’ya geri döndüm. Burada esnaflık yapıyorum. İyi ki de
dönmüşüm diyorum. Elbette o günleri özlesem de bu gün annem ile bir aradayım ve
onun varlığı her şeyin üstünde benim için. Ve elbette kardeşlerim Ferhat ve
Serap birde yengem Elif… Ailemle olmak beni her zaman güçlü hissettirmiştir.
KİŞİSEL ÖZELLİKLERİM
Aslında öyle çokta üstün bir adam falan değilimdir. Sıradan
sade bir kulum. Kişisel özellik olarak sizlere bana göre olumlu ve olumsuz
yanlarımı şöyle sıralayabilirim;
Olumlu Özellikler
-
Karar Verme: Karar verdim mi bundan pek geri dönmem. Bu
huyumu seviyorum. Karar vermeden önce çok düşünürüm ama bir şeye olumlu veya
olumsuz karar verdi mi de bunu bir şekilde hayata geçiririm.
-
Pişman Olmama: Bu güne kadar yaptığım hiçbir şey için “keşke”
demedim. Bu hata yapmadım demek değil. Yapsam bile bunun bana katkısını görmeye
çalıştım.
-
Çalışmaktan Yılmama: Bir işe girdiğimde en iyisini başarabilmek
adına elimden geleni yaparım. Çalışmaktan yılmam.
-
Fedakarlık: Bunu nasıl anlatmak gerekir bilmiyorum.
Konu sevdiklerim ise bu ailemde olur, dostum saydığım insanlarda, onların
yararına olan bir şey benim zararıma
olsa bile bundan vazgeçmem. Kendimden önce onları tercih ederim. Zaman zaman
bunun zararlarını görsem de bu huyumu seviyorum. Onlar buna değer.
Olumsuz Özellikleri
-
Kırılganlık: Ne yazık ki böle kötü bir huyum var ve
bazen bunu çok abartıyorum. Küçük laflara takık bir adamım. Çabuk somurturum.
-
Dağınıklık: Bence dağınık bir adam değilim ama annem
öyle olduğum konusunda ısrarcı :D
-
Sinir: Sinir halinde yanımda pek insan bulunmasını
istemem. Çünkü bazen sınırı gerçekten aşıyor ve normalde demeyeceğim sözler
söylüyor, yapmayacağım işler yapıyorum.
Genelde böyle durumlarda inanlardan uzaklaşmayı tercih ederim huyumu
bildiğimden.
HOBİLERİM
Kitap okumak kesinlikle ilk ve en önemli hobim.Hobiden de
ziyade artık benim için bir hayat tarzı. Halen okumadığım yüzlerce kitap olsa da
kendimi iyi okurların arasında görüyorum.
Blog yazmak ise diğer bir hobim. Buradaki arkadaşlarımı seviyorum.
Gerçekten insanların halen çıkarsız olarak birbirlerinin sözlerine değer
verebildiklerini bana kanıtlayan bir ortam burası.
Puzlle yapmak ise sayabileceğim diğer bir hobimdir. Ciddi
anlamda uzaklaşmış olsam da büyük bir arşivi geride bıraktığımı söyleyebilirim.
Atkı koleksiyonu yapmak ise diğer bir hobim. 4 büyük takım
dışındaki tüm Anadolu Kulüpleri’nin atkılarını biriktiriyorum. Bu benim için
özel bir uğraş ve mesleki bir hastalık da diyebilirim. Halen istediğim seviyede
olmasa da atkı koleksiyonuma devam ediyorum. Bunların yanına çeşitli forma ve
bereler de ekliyorum.
Motosiklet ile sürüş ise son zamanlardaki hobim. Yeni bir
motosiklet aldım ve onunla gezmeyi çok seviyorum. İşim biraz müsaade etmiş ola
çok farklı planlarımda var bu noktada….
BİTERKEN…
İşte böyle bir adam Cahil Okur… Kendini ifade etme
noktasında sıkıntı çeken bir adamım ama umarım olmuştur. Benim Mimlediğim
isimler ise şu şekilde;
Yapmayan ve unuttuğum arkadaşlar kendilerini de eklenmiş
saysınlar lütfen!
Hoşçakalın…