Aydın Emeç
Can Yayınları
Çocuk
Edebiyat
José Mauro De Vasconcelos
Kitap Yorumları
O Meu Pé De Laranja Lima
Roman
Şeker Portakalı
46: KİTAP YORUMU : Şeker Portakalı
Kitabın Adı: Şeker Portakalı
Yazar: José Mauro De Vasconcelos
Baskı Tarihi: Mart 2014
Sayfa Sayısı: 186
ISBN: 9789750719400
Orijinal Adı: O Meu Pé De Laranja Lima
Çeviri: Aydın Emeç
Yayınevi: Can Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Çocuk, Edebiyat
KİTAP HAKKINDA
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden
ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan
gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de
Vasconcelosun başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden
küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya
gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini
kuran Vasconcelosun çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın
beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezenin
başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı
"yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeçin, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği
Şeker Portakalının başkahramanı Zezenin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın
Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
(Tanıtım yazısından)
KİTAP YORUMU
Cahil Okur’dan herkese selamlar…
Okuma hızım geri gelmişken hiç arayı soğutmadan okumaya
devam ediyorum. Bu sefer yine bir çocuk kitabı okudum. Adına her ne kadar çocuk
kitabı deseler de bence çok ama çok daha fazlasını hak eden bir kitap. Bu
nedenle kendisinden bu yazıda çocuk kitabı olarak bahsetmeme kararı aldım. Lafı
uzatmadan hemen yoruma geçeyim.
- İçerik Yorumu
Kitabımız sevgili Zeze hakkında. Henüz 6 yaşında olan (tamda
6 yaşında değil aslında ama…) bir Kızılderili melezi bir arkadaşımız. Ablaları
ve abisi ve kardeşi ile birlikte yaşıyor ve hayat onlar için oldukça zorlu.
Açlıkla mücadele ediyorlar desek yalan olmaz.
Zeze’nin en büyük özelliği bence “Büyüyüp de küçülen” çocuklardan
biri olması. Hayata bakış açısı, merakı, sorgulamaları hepsi olgun bir erkeğin
yapacağı sorgulamalar. Bununla birlikte çok büyük hedefleri ve bir o kadar daha
büyük bir hayal gücüne sahip.
Zeze’nin sizi çoğu noktada verdiği cevaplarla sizi kahkahalara
boğacağına eminim. Hele şairlik ve kelebek boyun bağı hakkında dediklerine çok
güldüm. Ama gerçekten kelebek boyun bağı takmadan şair olunabileceğine bende
inanmıyorum desem : )
Bununla birlikte José Mauro De Vasconcelos’un küçük
kahramanı Zeze sizi kahkahaların yanı sıra göz yaşlarına da boğacaktır. “Bir
kitap okurken ağlamak mümkün olur mu?” deseler
buna cevabım kesinlikle hayır olurdu.Lakin Zeze’nin başından geçenleri okuduğumda
ağladım. Saklamıyorum ciddi ciddi ağladım. Böyle bir bünyeye yakışmasa da bunu
yaptım.
Lakin şunu da
söylemeden geçemeyeceğim; şimdi kafalarda büyük ihtimal bir “Küçük Emrah”
parodisi gelmiş olabilir lakin Zeze’nin hayatına girdiğinizde olayların bu
kadar da düz mantık ile idrak edilemeyeceğini şimdiden söyleyeyim.
- Yazım Dili Yorumu
José Mauro De Vasconcelos’un şu an okuduğum tek kitabı “Şeker
Portakalı” lakin kısa zaman içinde diğer eserlerini de okumayı planlıyorum.
Kitabın çocuklara yönelik olması nedeniyle dili oldukça sade. İnanın kitabın
nasıl ilerlediğini anlayamıyorsunuz.akıcılık ve kendine bağlama adına kitaba
kesinlikle tam not verdiğimi belirtmem lazım.
- Yapısal Yorum
Benim elimdeki baskı eski bir baskı ve kitabı ikinci el
olarak 2 TL’ye aldım Yeni baskısı oldukça güzel. Can Yayınları’nın eski
basımlarını da sevdiğim için memnunum yapısal olarak kitapta. Sadece içerikte birkaç
kelime hataları vardı ki o kadarını artık normal karşılamaya başladım.
SEÇTİĞİM SÖZLER
-Neden kelebek boyun bağı?
-Çünkü kelebek boyun bağı olmadan şair olunamaz. (Sayfa 14)
Sizce gelecek hafta büyümüş olur muyum? (Sayfa 23)
Elbette ki, yaşayan bütün yoksullar güzel şeyler de
vermezler (Sayfa 45)
Yaşamak için çok yaşlılar, her şeyden yorulmuş bir
görünüşleri var. (Sayfa 53)
Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur (Sayfa 54)
Son gözyaşı damlasını da içime akıtarak ve en iyi dayak
ilacının yatak olduğunu düşünerek karanlıkta öylece yattım (Sayfa 72)
Büyükler bir takım masallar anlatıyorlar ve çocukların her
anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar. (Sayfa 115)
Boşuna zahmet etme, Godoia. En güzeli ilk yapılan balondur.
İlki başarılı olmazsa bir daha yapamaz insan ya da yapmak istemez. (Sayfa 151)
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir
cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın
birlikte ölmesi gereken şeydi. (Sayfa
190)