Ölüm Sessiz Geldi – Agatha Christie / 1.Yorum (130)
Cahil Okur’dan herkese selamlar…
Uzun bir aradan sonra yeniden bir kitap yorumu
ile karşınızdayım. Gerçekten çokça zaman oldu ve bu işler nasıl oluyordu
unutmuş olabilirim, bu anlamda hata yaparsam şimdiden özür dilerim efendim.
Evet, bugün sizlerle paylaşacağım yorum
Agatha Christie’nin “Ölüm Sessiz Geldi” eseri… Uzun zamandır okumayı
planladığım ama bir türlü nasip olmayan bir eser. Yazarın kalemini oldukça
fazla merak ediyordum ve sevgili eşimin doğum günü hediyesi olarak bana almış
olduğu Agatha Christie eserleri ile bu merakı bir nebze olsun dindirmiş olduk.
İÇERİK
YORUMU
Öncelikle belirtmem lazım ki kitabı
okuyalı bir hayli zaman oldu. Ancak eski alışkanlık aldığım notlar sayesinde bu
yorum sizlerle buluşmakta. Benim gibi Agatha Christie ile yeni tanışan bir
okursanız kitabın önsözünü muhakkak okumanız gerektiğini ifade edeyim. Ben çoğu
zaman kitapların bu bölümünü es geçen bir okurum ama nedense bu sefer okudum ve
önsözü okumanın faydasını da gördüm. (Bu konuda biraz daha özverili olmalıyım
sanırım)
İçerik olarak öncelikle bahsetmek
istediğim Agatha Christie romanlarına göre ülkemizde daha çok popüler olan
Sherlock Holmes serisi ile eseri istemsiz bir karşılaştırma içerisine girmeye
başlayacağınızdır. Hele benim gibi Sherlock Holmes’un hayranı bir okur iseniz
bu durumu daha yoğun olarak yaşayacağını belirtmem gerekiyor. Bu karşılaştırma
yer yer sizi memnuniyetsiz bir hale sokarken, bazen de okuduğunuzdan daha fazla
zevk almanızı sağlayacaktır.
Eserin genel olarak tadının farklı
olduğunu belirtmem lazım. Farklı bir lezzet alıyorsunuz okuduğunu her sayfada.
Okuyucuyu ciddi bir beklenti içine sokan bir durum söz konusu… Genel anlamda
eseri okurken ilerleyiş anlamında (Katilin kim olduğu noktasında) çok fazla
tahminim oldu. Netice itibari ile bu tahminlerim doğru çıkmamış olsa da “ters
köşe yapayım” mantığıyla olduğuna inandığım neticeden ise pekte memnun olmadım
açıkçası. Ama sonu tatmin etmese de genel işleyişin okuyucusunu memnun edeceği
düşüncesindeyim ve içerik olarak bir şans verilmesi gerektiği kanısındayım.
Hikayenin sonu konusunu biraz daha
açacak olursak eserde iki farklı sonun olduğunu belirteyim size. Ben ilk
basımda editörün istekleri doğrultusunda değiştirilen sonu daha çok sevdim.
Agatha Cristie tarafından yazılan orijinal son da eserde bulunmakta. Sizin
tercihisiniz hangisi oldu ya da olacak merak ediyorum. Benimle paylaşırsanız
sevinirim.
YAZIM
DİLİ YORUMU
Okuması oldukça kolay ve akıcı bir
anlatımın olduğunu belirtmem lazım. Bu tip eserlerde ağdalı dilden pek
hoşlanmayan ben, Agatha Christie’nin kalemini ve Çiğdem Öztekin’in çevirisini
oldukça beğendim. Bu anlamda son derece başarılı bir eser olmuş.
YAPISAL
YORUM
Klasik Altın Kitaplar kalitesinde bir
eser olmuş. Kapak tasarımında çizimleri daha çok sevsem de kullanılan fotoğraf
güzeldi. Okurken hemen hemen hiç kelime basımı hatası görmedim. Bu anlamda temiz
ve güzel bir okuma oldu.
ALINTILAR
Cinayet bir şiddet olayıdır. Onun için
daha çok erkeklerden beklenir. Sayfa 28
Hayal gücü iyi bir yol gösterici, ama
kötü bir ustadır. Sayfa 107
Bir insanın suçlu olduğunu bilmek başka,
bunu ispat etmek başkadır. Sayfa 202
Yeryüzünde bir erkekle bir kadının
mutluluğundan daha önemli bir şey yoktur. Sayfa 249
KÜNYA
VE ARKA KAPAK YAZISI
Adı: Ölüm Sessiz Geldi
Orijinal adı: The Mysterious Affair at
Styles
Yazar: Agatha Christie
Çevirmen: Çiğdem Öztekin
Basım: Türkçe · Türkiye · Altın Kitaplar
· Ekim 2017 (İlk yayınlanma: 1963) · Karton kapak · 9789752110281
Tür: Roman, Polisiye, Edebiyat
Styles St. Mary köyündeki Styles
Köşkü'nde son zamanlarda garip olaylar meydana gelmektedir. Sonunda bir gün,
köşkteki yaşlı Bayan Inglethorp'un sağ kolu olan Evelyn, "Zavallı Emily...
Hepsi, ama hepsi köpekbalığından farksızlar," diye mırıldanarak evden
dışarı fırlar. Varlığıyla Bayan Inglethorp için bir güvence oluşturan Evelyn'in
gidişi, köşkün havasını tümüyle değiştirir. Artık koca evde sonsuz bir kuşku ve
ürkütücü bir kötülük havası esmeye başlar... Kırık bir kahve fincanı, bir damla
mum yağı, Begonya tarhı...
Dedektif Poirot, efsanevi zekâsını
kullanarak bu ipuçları sayesinde olayı aydınlatacaktır...
(Tanıtım Bülteninden)
Yazarın bu kitabını okumadım. Anlatımı belki güzel ama kitaplarında heyecan, gerilim hissedemiyorum ben, o yüzden çok ilgimi çekmiyor. :)
YanıtlaSilAslına bakarsan haklısın, bence de birşeyler hep eksikti ve Sherlock kiyaslamasinin altinda yatan temel neden de bu. İlgi konusunda ayrisiyoruz ama, birçok okur hayranı olan bir klasik seri sans verilmeyi hak ediyor bence :) Yorum için teşekkürler bu arada
Silagahta nın romanlarından birçoğu filme ve diziye de çekildi. onlar da keyifli. siyah beyaz miss marple filmleri örneğin çok iyi :)
YanıtlaSilDeep reis filmlerden ve dizilerden haberim var, öncelikle kitaplari okumak tamamlamak istiyorum. Aksi durumda hayal dünyamda kitabi canlandırırken biraz kötü etkileri oluyor, kisitlaniyormus gibi hissediyorum
SilKitabın ismi ne çekici, iki son olduğunu bilmiyordum belki denk gelirsem alırım. :)
YanıtlaSilKesinlikle sans verilmesi gereken bir yazar, beğenip begenmemek ise kişisel bir tercih :) İki son olayini bende bilmiyordum açıkçası şaşırdım. Yorum için teşekkürler
SilYazarı merak ediyorum ama hiç kitabını okumadım. Kitapları seviliyor ve çok okunuyor:) Bir ara bakayım, ne zaman okurum bilemiyorum:) ''Hayal gücü...'' ile başlayan alıntı çok hoşuma gitti:) Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilGerçekten de çok uzun ara veriyorsun 🙂. Agatha Christie en sevdiğim yazarlardan ve beni polisiye cinayet romanları ile tanıştıran yazar 😊
YanıtlaSilHocam yıllardır sizi severek takip ediyorum. Gerçekten elinize, emeğine sağlık. Mutlu bloglamalar.
YanıtlaSilYazarın birkaç kitabını okudum. Okurken insanı düşündüren bir yapısı var. Okuduklarımın filmini de seyrettim. Ama bu kitabı duymamıştım. Paylaşım için teşekkürler
YanıtlaSil"Ölüm Sessiz Geldi" kitabını https://el-kitap.org'da okudum ve Agatha Christie'nin büyülü dünyasına ilk adımımı attım. Sherlock Holmes serisine olan hayranlığımı bir kenara bırakıp, Christie'nin eserine şans verdim ve pişman olmadım. Yazarın akıcı anlatımı ve kurgunun derinliği beni etkiledi. Kitabın iki farklı sonunu okumak ayrı bir zevkti; ben de ilk editörün istediği sonu daha çok beğendim. Christie'nin zekice kurgulanmış bu polisiye romanı, okurken adeta bir dedektif gibi düşünmeme sebep oldu. Eser, kesinlikle polisiye severlerin ve Agatha Christie'nin kalemini merak edenlerin okuması gereken bir başyapıt.
YanıtlaSil