97: KİTAP YORUMU : Sherlock'un Kadınları / Bayan Hudson ve Mary Watson Serisi 1

Cuma, Mart 30, 2018

Kitap Yorumları, Sherlock Holmes, Michelle Birkby, Sherlock'un Kadınları, Bayan Hudson ve Mary Watson Serisi, arkadya,

Yazar: Michelle Birkby
Baskı Tarihi: Ağustos 2017
Sayfa Sayısı: 440
ISBN: 9786051880891
Orijinal Adı: The House at Baker Street
Çeviri: Dilek Parsadan
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Edebiyat, Macera-Aksiyon

KİTAP HAKKINDA


Her dâhi dedektifin arkasında dâhi bir kadın vardır…

Baker Sokağı sakini Bayan Hudson’ın, sığınağı olarak gördüğü mutfağında yapmayı en çok sevdiği şey, çay demlemek ve kek pişirmektir. Ta ki dâhi dedektif Sherlock Holmes, bir gün ondan yardım istemek için gelen Laura Shirley adında bir kadını geri çevirene dek…

Laura Shirley’nin merdivenin başında ağladığını gören Bayan Hudson, kadını mutfağına davet eder ve ne sıkıntısı olduğunu öğrenir. O an karar verir. Bu zamana kadar güvenli liman olarak gördüğü 221B numaralı evinin mutfağından çıkma vakti gelmiştir. Davanın izini kendisi sürecektir… Doktor John Watson’ın sevgili eşi Mary Watson da ona yardım edecektir. Daha fazla gölgede durmayacak aydınlığa çıkacaklardır. Ancak işler sandıkları gibi kolay gitmez, tamamlamaları gereken yapbozun parçalarını bulmak tehlikeli sulardan geçmeyi gerektirecektir…

Bu bir Bayan Hudson ve Mary Watson macerasıdır…

Çayınızı elinize alın ve koltuğunuza kıvrılın. Oyun başlıyor!

Michelle Birkby’nin kaleme aldığı Sherlock’un Kadınları, her işin üstesinden gelebilecek kadınların dayanışmasını, içlerindeki gücü ve merhameti müthiş bir dille anlatıyor. Orijinal hikâyelerin lezzetini aratmayacak olan bu kitaba bayılacaksınız. (Tanıtım Bülteninden)

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan selamlar…

Düğün telaşı geride kalmışken kitap yorumlarına kaldığımız yerden devam edelim hemen. Bu gün karşınıza Sherlock’un Kadınları isimli Michelle Birkby romanı ile gelmiş bulunmaktayım. Arkadya tarafından yayınlanan eseri okuyanlar muhakkak vardır aranızda, bakalım kitap hakkındaki fikirlerimiz ne kadar uyuşacak. 

İçerik Yorumu

Sherlock’un Kadınları kitabını sadece ismine bakarak aldım. Hakkında ne bir yorum okudum, ne de bir ön bilgiye sahiptim. Arkadaya tarafından yayımlanan esere karşı biraz ön yargım olsa da (Konu Arkadaya yayınevi olunca Sherlock’un sevgilileri hakkında falan diye düşünmüştüm açıkçası) beklediğim çok ötesinde bir eser oldu.

İlk 50 sayfayı okurken, klasikleşen Sherlock kitaplarında olduğu gibi hızlı bir giriş ile karşılaşmamam nedeniyle sıkıldığımı hissettiğim anlar oldu açıkçası. Lakin bu hisse kendinizi fazla kaptırmayın çünkü sonrasındaki tempo gerçekten Sherlock hayranlarını memnun edecek seviyede.

İçerik anlamında beni tatmin eden başlıca konu; Doyle tarafından yazılan Sherlock eserlerinde olduğu gibi kitaptaki kahramanlarımızın ciddi anlamda kendilerine hayran bırakan çözümlemeleridir. Eserde Bayan Hudson sürekli olarak; “Bay Sherlock olsa ne yapardı?” gibi bir cümle kullanıyor ki yazarımızın da bu noktada “Bay Doyle olsa bu olayı nasıl anlatırdı?” gibi bir soru üzerine olayları şekillendirdiği kanısındayım.

Bu arada Bayan Hudson demişken, kendisinin orijinal hikayelerdeki pasif tutumu yerine Birkby’in hikayelerindeki aktif halini tercih ettiğimi belirtmem lazım. Olayları anlatış olarak da bir Sherlock hayranı olarak beni memnun etmiş durumda. Bayan Watson’da başarılı bir karakter olmuş ve kocasıyla boy ölçüşebilecek kapasitede bir karakter haline gelmiş.

Sonuç olarak Michelle Birkby’in kitabı için söylenebilecek beklide en güzel cümle şu olacak gibime geliyor; “Doyle’un romanlarında perdenin arkasında kalan karakterlere bir saygı duruşu”  Bence bu kitabı en güzel anlatabilecek olan cümle budur benim için.

İçerik Puanım 5 üzerinden 4,9

Yazım Dili Yorumu

Michelle Birkby’in ülkemizde yayınlanan ilk kitabı Sherlock’un Kadınları… Konu itibari ile keniiini her yönden Arthur Conan Doyle İle karşılaştırmak zorunda hissediyorum kendimi. Ama bu noktada şunu belirtmek lazım ki Doyle ile ciddi anlama yarışır durumda bence. Buna yazım dilinin akıcılığı ve anlaşılırlık da dahil. Durum bu olunca yazım dilinde de güzel bir not alacak elbette Birkby.

Yazım Dili Puanım: 5 üzerinden 4,7

Yapısal Yorum

Arkadaya’nın klasikleşen yayın politikasının dışında yer alan bu kitabı basması gerçekten beni şaşırttı. Ama şunu demem lazım ki farklı bir lezzet ve tat katmışlar. Kapağın görselliği ve tasarım gerçekten eserin lezzetini farklılaştırmış. Ben beğendim. Umarım ki kısa zaman sonra yazarın ikinci kitabı olan “The Woman of Baker Street” i basarlar. Merakla bekliyor olacağım. 

Yapısal Durum Puanım 5 üzerinden 4,7

SEÇTİĞİM SÖZLER


Ayakta durmakta zorlanan bir bedenin temiz bir ruhu olsa ne olurdu?  (Sayfa 91)

Hediye atın dişine bakılmaz (Sayfa 210)

Artık biliyorduk. Bilmek bizi değiştirmişti. (Sayfa 276)

Hayat sırlarla doludur. Ve ben hayattaki en büyük sırrı hep bildim. Aşk diye bir şey yoktur. (Sayfa 322)

Kavuştuk!

Perşembe, Mart 29, 2018

Estikçe, Mavim,


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Bu adam öldü mü, kaldı mı? Hiç mi merak edeni yok şu koca mecra da... Sanırım yok : ) Neyse o kadar da önemli değil birilerinin merak edip etmemesi.  Lakin yine de yaklaşık 1 ayı geçkin süredir nerelerde olduğumu açıklayarak dönüyorum aranıza yeniden…

Ey ahali duyduk duymadık demeyin, duyanlarda bir zahmet duymayanlara iletiversin. Yeşili mavisine kavuştu. Evlendim ömrümün sahibi olan güzel kadınla. Mutluyum demek az kalır an itibari ile yaşadığım sevinci anlatmaya…

Daha önceki yazılarımda sizlere yakında evleneceğimizi ifade etmiştim bu satırlardan.  50 gün var, 35 gün var, 3 gün – 5 gün var derken geçtiğimiz Cuma – Cumartesi günleri düğünümüzü yaptık çok şükür. Kazasız belasız, sorunsuz sıkıntısız bir düğün geçti bizim adımıza. En güzeli de sonunda bir araya gelmek, kendi yuvamızda yan yana, omuz omuza olabilmekti. Çok bekledik bunun için ama sonunda önce çaba meyvesini verdi ve başardık.

Aramızda olan tüm dostlarımıza tekrardan buradan teşekkür ederim. Gerçekten böylesi günlerde anlıyorsunuz kimler tarafından önemsendiğinizi. Ve inanın sevildiğinizi görmek kadar bir insanı memnun edecek hiçbir şey yok bu hayatta.

Hazır sevilmekten bahsetmişken bir kez daha söyleyeyim huzurunuzda ömrümün sahibine; “Seni seviyorum ömrüm. Hayatıma hoş geldin. Seni bana verene şükürler olsun. Varlığınla şereflendirdiğin ömrüm artık eskisinden çok ama daha çok güzel. Teşekkürler kadınım, iyi ki varsın.”


NOT: Şimdilik bu kadar, lakin ilerleyen günlerde düğünle ilgili ayrıntılı bir yazı daha yazmayı planlıyorum. 

Blogger tarafından desteklenmektedir.