Ali Arda
Ejderha Dövmeli Kız
Henrik Vanger
Lisbeth Salander
Mikael Blomkvist
Pegasus
Stieg Larsson
Wenneström
17: KİTAP YORUMU: Ejderha Dövmeli Kız - Millennium #1
Ejderha Dövmeli Kız
Yazar: Stieg Larsson
Çevirmen: Ali Arda
Yayınevi : Pegasus
41 ülkede rekor satış yapan kitaplarının başarısını
göremeden 50 yaşında hayata veda eden İsveçli gazeteci Stieg Larsson'un zihne
kazınacak sahneler, çarpıcı ve canlı karakterler, okurları adeta yerlerine
çivileyecek sürükleyici bir kurgu ile her sayfasını ağır ağır ve dokuyarak
yazdığı Millennium serisinin ilk kitabı Ejderha Dövmeli Kız'ı okuduktan sonra,
Gefle Dagblad gibi 'bundan daha iyisi yapılamaz' diyebilirsiniz. Ama bu erken
bir karar olabilir. Son sözü söylemeden ikincisini beklemenizi tavsiye ederiz.
"Olağanüstü… Okuyucular kitabı okurken yerlerinden bile
kıpırdayamayacak."
-SUNDAY TIMES
"Bu kitabı okumaya başladığınızda, ilk adımı hiç
atmamış olmayı dileyeceksiniz. Çevreniz kararacak ve kendinizi öykünün içinde
bulacaksınız…"
-BILD AM SONNTAG
"Bu kitap kendisi için söylenen her bir övgü sözcüğünü
hak ediyor… Üçlemenin geri kalan iki kitabı bunun yarısı kadar bile iyi olsa,
Larsson bize müthiş bir miras bırakmış olacak."
-SHARON WHEELER
"Larsson'un bu kitabı saatli bir bomba gibi..."
-BOB CORNWELL
"Hipnotize edici."
-USA TODAY
"Tam bir dinamit."
-LIZ SMITH
"Çılgınca… Müthiş bir gerilim."
-THE WASHINGTON POST
"Büyük bir açlıkla okunacaktır…"
-OBSERVER
"Larsson'un kitapları hayatımız için bir tehlike
oluşturuyor. Parklar okuyucularla tıka basa dolacak, çalışma dünyası altüst
olacaktır. Bütün bunların nedeni hiç kimsenin kitabı elinden
bırakamamasıdır."
-BAMS
Sayfa Sayısı: 648
Baskı Yılı: 2014
KİTAP YORUMU
Herkese Cahil Okur’dan merhabalar…
Millennium Serisi çıkalı bir hayli zaman oldu, ancak benim
henüz ilgi alanıma girmesi nedeniyle ilk kitabı yeni bitirdim. İlk kitap
hepinizin bildiği gibi Ejderha Dövmeli Kız.
Kitabın ilk sayfalarında, ki bu takriben ilk 100 sayfa
kadarı, sizi kendine çekmediğini gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Ancak yeterli
sabrınız varsa meyvesini alacağınızdan eminim.
Mesleğimin de etkisi ile birlikte Mikael Blomkvist’in favori
karakterim olduğunu söylemem gerekiyor sanırım.
Lisbeth Salander da elbette can alacı karakterlerden bir tanesi. Yaşlı
kurt Henrik Vanger ise kötü listemde yer almakta…
Kitabın konusuna girip henüz okumamış olanların (Kaldı mı
bilmiyorum ama…) heveslerinin kaçmasını istemiyorum. Genel olarak konu üzerinde
bir değerlendirme yapmak gerekirse; bazı noktalarda kitabın sonunu veyahut
olayların gidişatını tahmin edebilseniz de etkileyici bir anlatım nedeniyle
elinizden düşürmeyeceğiniz bir kitap olacağına eminim. Konu sizi kendine
çekmekte oldukça başarılı. Anlatım esnasındaki özellikle Lisbeth Salander’in
olduğu bölümlerdeki bazı cinsel içerikli paragrafların beni rahatsız ettiğinin
de altını çizmem gerekiyor.
Kitap okuduğum sırada aklımdan geçen bir diğer düşünce ise
Ejderha Dövmeli Kız’da geçen olaylar ve Lisbeth ile Mikael’in bu olayları
çözmek için uğraşları bana Sherlock Holmes ve Dr. Watson’ı hatırlattı. Her iki
ikilinin de beraber yaptıkları işlere hayran kaldığımı belirtmem gerekiyor.
Kitabın birde film uyarlaması olduğunu biliyorsunuzdur. Kitabı
okurken gözümde canlandırdığım karakterlerle, filmde gördüğüm karakterlerin
birbirleri ile alakası olmaması beni şaşırtmadı açıkcası. Her kitap
uyarlamasında aynı sıkıntıları yaşıyorum. Sanırım sinematik bir gözüm yok :D
Son olarak da şunu söyleyerek değerlendirmeme son vereyim;
kitabın baskı kalitesini ne yazık ki beğenmedim. İçersindeki İngilizce
bölümler, ki bu tip bölümleri hiçbir kitapta tasvip etmedim, beni biraz
rahatsız etti. Yine de heyecanı ve bilmeceleri seven okurların mutlaka edinip
okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
NOT: Kitap Çiko’ya aitti. Kendisi böle kitaplar okumaz
aslında. Bunları da gaza gelip almış ve okumamış söylediğine göre… :D
SEÇTİĞİM SÖZLER
- Aldığı İslami terbiyeyi düşündü, dışlanmışlara yardım etmek tanrısal bir görevdi. (Sayfa 51)
- Henrik Vanger – Sana parayla asla satın alamayacağın bir şeyi verebilirim. Sana Hans – Erik Wenneström’ü verebilirim. Bu sırrı çöz, o zaman mahkemede aldığın yenilgiyi yılın röportajına dönüştürebilirsin. (Sayfa 138)
- Lisbeth: İnsanların her zaman bir sırrı vardır. Önemli olan bunların ne olduğunu ortaya çıkarmaktır. (Sayfa 146)
- Henrik Vanger: Akrabalığın sevginin garantisi olmadığını keşfettim. (Sayfa 154)
- Henrik Vanger: Kaybedeceğin kesinken asla savaşa girme. (Sayfa 178)
- Henrik Vanger: Neticede, kardeşlerimin üçü, başka alanlarda ne kadar sağlıklılardı bilemem ama politik anlamda hastaydılar. (Sayfa 200)
- Lisbeth: Geriye bir tek her zaman yaptığını yapmak kalmıştı; işi kendinin üstlenmesi ve kendi sorununu kendisinin çözmesi. Bu kesinlikle tek alternatifti. Yani Bjurman’ın sonu hayırlı olmayacaktı. (Sayfa 265)
- Lisbeth: Bilgi iktidardır. (Sayfa 367)
- Albay Adolfsson: Düşmanın silahının ne kadar iyi olduğunun önemi yok. Seni göremezse vuramaz. (Sayfa 459)
- Martin Vanger: Ölüm, misafirliğin sonu oluyor. (Sayfa 499)
DİĞER YORUMLAR
Janewampirob'un Yorumu
Beyaz Kitaplık'ın Yorumu
Kitap Kurdunun Kitaplığı'nın Yorumu
Genelde kitaplar ilk 100 e kadar biraz sıkıcı geçiyor herhalde. Ne zaman elime kitap alsam ben de aynı şeyi söylüyorum:))) sonra da elimden bırakamıyorum.
YanıtlaSilHer kitap için geçerli değil ama genelde öyle olduğu kanısındayım bende :) Bazı cinsel içerikli kısımları hariç okumaya değer bir kitap.Rahmetli Larsson gerçekten güzel bir eser geride bırakmış
Sil