O Meu Pé De Laranja Lima etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
O Meu Pé De Laranja Lima etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

46: KİTAP YORUMU : Şeker Portakalı

Salı, Mayıs 31, 2016
Kitap Yorumları, Şeker Portakalı,  José Mauro De Vasconcelos, O Meu Pé De Laranja Lima, Aydın Emeç, Can Yayınları, Roman, Çocuk, Edebiyat,
Kitabın Adı: Şeker Portakalı
Yazar: José Mauro De Vasconcelos
Baskı Tarihi: Mart 2014
Sayfa Sayısı: 186
ISBN: 9789750719400
Orijinal Adı: O Meu Pé De Laranja Lima
Çeviri: Aydın Emeç
Yayınevi: Can Yayınları
Kitabın Türü: Roman, Çocuk, Edebiyat

KİTAP HAKKINDA


Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelosun başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelosun çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezenin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeçin, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalının başkahramanı Zezenin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
(Tanıtım yazısından)

KİTAP YORUMU


Cahil Okur’dan herkese selamlar…

Okuma hızım geri gelmişken hiç arayı soğutmadan okumaya devam ediyorum. Bu sefer yine bir çocuk kitabı okudum. Adına her ne kadar çocuk kitabı deseler de bence çok ama çok daha fazlasını hak eden bir kitap. Bu nedenle kendisinden bu yazıda çocuk kitabı olarak bahsetmeme kararı aldım. Lafı uzatmadan hemen yoruma geçeyim.

  1. İçerik Yorumu

Kitabımız sevgili Zeze hakkında. Henüz 6 yaşında olan (tamda 6 yaşında değil aslında ama…) bir Kızılderili melezi bir arkadaşımız. Ablaları ve abisi ve kardeşi ile birlikte yaşıyor ve hayat onlar için oldukça zorlu. Açlıkla mücadele ediyorlar desek yalan olmaz.

Zeze’nin en büyük özelliği bence “Büyüyüp de küçülen” çocuklardan biri olması. Hayata bakış açısı, merakı, sorgulamaları hepsi olgun bir erkeğin yapacağı sorgulamalar. Bununla birlikte çok büyük hedefleri ve bir o kadar daha büyük bir hayal gücüne sahip.

Zeze’nin sizi çoğu noktada verdiği cevaplarla sizi kahkahalara boğacağına eminim. Hele şairlik ve kelebek boyun bağı hakkında dediklerine çok güldüm. Ama gerçekten kelebek boyun bağı takmadan şair olunabileceğine bende inanmıyorum desem : )

Bununla birlikte José Mauro De Vasconcelos’un küçük kahramanı Zeze sizi kahkahaların yanı sıra göz yaşlarına da boğacaktır. “Bir kitap okurken ağlamak mümkün olur mu?” deseler  buna cevabım kesinlikle hayır olurdu.Lakin Zeze’nin başından geçenleri okuduğumda ağladım. Saklamıyorum ciddi ciddi ağladım. Böyle bir bünyeye yakışmasa da bunu yaptım.

 Lakin şunu da söylemeden geçemeyeceğim; şimdi kafalarda büyük ihtimal bir “Küçük Emrah” parodisi gelmiş olabilir lakin Zeze’nin hayatına girdiğinizde olayların bu kadar da düz mantık ile idrak edilemeyeceğini şimdiden söyleyeyim.

  1. Yazım Dili Yorumu

José Mauro De Vasconcelos’un şu an okuduğum tek kitabı “Şeker Portakalı” lakin kısa zaman içinde diğer eserlerini de okumayı planlıyorum. Kitabın çocuklara yönelik olması nedeniyle dili oldukça sade. İnanın kitabın nasıl ilerlediğini anlayamıyorsunuz.akıcılık ve kendine bağlama adına kitaba kesinlikle tam not verdiğimi belirtmem lazım.

  1. Yapısal Yorum
Benim elimdeki baskı eski bir baskı ve kitabı ikinci el olarak 2 TL’ye aldım Yeni baskısı oldukça güzel. Can Yayınları’nın eski basımlarını da sevdiğim için memnunum yapısal olarak kitapta. Sadece içerikte birkaç kelime hataları vardı ki o kadarını artık normal karşılamaya başladım.

SEÇTİĞİM SÖZLER


-Neden kelebek boyun bağı?
-Çünkü kelebek boyun bağı olmadan şair olunamaz. (Sayfa 14)

Sizce gelecek hafta büyümüş olur muyum? (Sayfa 23)

Elbette ki, yaşayan bütün yoksullar güzel şeyler de vermezler  (Sayfa 45)

Yaşamak için çok yaşlılar, her şeyden yorulmuş bir görünüşleri var. (Sayfa 53)

Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur  (Sayfa 54)

Son gözyaşı damlasını da içime akıtarak ve en iyi dayak ilacının yatak olduğunu düşünerek karanlıkta öylece yattım  (Sayfa 72)

Büyükler bir takım masallar anlatıyorlar ve çocukların her anlattıklarına inandıklarını düşünüyorlar.  (Sayfa 115)

Boşuna zahmet etme, Godoia. En güzeli ilk yapılan balondur. İlki başarılı olmazsa bir daha yapamaz insan ya da yapmak istemez.  (Sayfa 151)


Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi.  (Sayfa 190)
Blogger tarafından desteklenmektedir.