07 KİTAP YORUMU: KRALLIK / Bir Savaşçı Yükseliyor

Krallık

Bir Savaşçı Yükseliyor

Yazar :Jack Hight
Çevirmen: Gönül Kayol
Yayınevi :Optimum Kitap

Yıl 1164. Genç savaşçı Selahaddin, Mısır'a giden bir Sarazen ordusuna katılır. Mısır'da tarihi piramitler, İskenderiye Feneri ve firavunun sarayına kadar hayret edilecek pek çok şey görür. Fakat tüm bu güzelliğe gölge düşüren bir durum vardır: Mısır aynı zamanda tehlikenin de yurdudur. Bu ülkede hiç kimseye güvenemezsiniz. Hatta ailenize bile. Üstelik Selahaddin'in etrafı düşmanlarla örülü ve duyulduğu takdirde onu yok edecek bir sırrı da ortaya çıkmak üzeredir.
Bu arada Kudüs'te Selahaddin'in yakın arkadaşı, eski haçlı Tatevik'li John da hain ilan edilmiş ve ölüm cezasına çarptırılmıştır. John idamdan Kral Amalrik'e hizmet etmek koşuluyla kurtulur ama çok geçmeden kendini entrikalarla örülü bir dünyada bulur. Karanlık güçler Kudüs'ü ele geçirmek için türlü komplolar kurmaktadır. John, krallığı tehdit eden bu komplolarla bir bir yüzleşirken Amalrik'e ve eski arkadaşı Selahaddin'e olan sadakati de büyük bir sınava tabi tutulacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 424
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe

KİTAP YORUMU

Cahil Okur’dan herkese yeniden merhabalar arkadaşlar. Jack Hight’ın Selahhaddin Eyyubi üçlemesinin ikinci kitabı olan “Krallık” okuması sona erdi sonunda. Yaklaşık olarak eseri 4 günde tamamladım. Aslında çok daha önce bitmesi gerekiyordu.(Okumaktan sıkıldığımdan değil, diğer işlerin yoğunluğu kitabı okuma süremi uzattı.)
Yusuf yada bilinen adıyla Selahhadin bu eserde artık ciddi bir devlet adamı haline gelir. Mısır veziri olan Şavar’ın Nureddin’den yardım istemesi üzerine Yusuf amcası Şirkuh ile Mısır’a gider. Ancak işler umduğu gibi gitmez ve Şavar’ın ihaneti sonrası zor günler geçirir. Ancak bu Yusuf’u durdurmaz ve neticede Şavar’ı alt ederek Şirkuh; Mısır veziri olur. Ancak bu uzun sürmez ve vezirlik görevi Yusuf’a gelir ve neticede Mısır Kralı olmasına kadar süreç devam eder. Nureddin ilerleyen süreçte Yusuf’tan rahatsız olur ve babası Eyyüb’ü Yusuf’u hizaya getirmesi için gönderir ancak bu Yusuf’u bir çıkmaza sokacaktır ve hiçte istemediği kararlar almasına neden olur.
Diğer tarafta ise Jon kendisinin kılıçla mahkeme edilmesini ister ve Amalrik onu yenerek ölüme mahkumiyetini onar. Ancak serazenleri yakından tanıyan Jon, Amalrik’in işine yarayabilmesi için canlı olmalıdır. Amalrik’e bağlılık yemini eder ve artık serazenlere karşı çalışmaya başlar. Bu durum Jon ve Yusuf’u yeniden karşı karşıya getirir, bence bu karşılaşma kaderin ağlarını örmesinden ziyade Allah’ın bir takdiri denilebilecek bir durumdur ki, kitabın sonunda iyi ki de Jon ölmemiş ve bu kadar önemli bir kişi konumuna gelmiş diyorsunuz.
Eserin iki bayan karakteri olan Asimat ve Agnes ise karakter bakımından birbirlerine çok benzemekte bana göre. İkisi de çocukları için çok kötü şeyler yapaya hazır dişi aslanlar gibiler. İkisinden de başta hoşlanırken sonrada nefret etmeye başlayabilirsiniz.
Sonuç olarak Selahaddin artık bir kraldır ve kendisi için koyduğu bazı hedefler vardır. Bunu da şu sözlerle kendi ifade eder; “İnsanlar Allah’ın isteiğini gerçekleştirmek için acı çekmeye hazır olmalıdır.”
Konu böyleyken kitap hakkındaki kişisel görüşüm kesinlikle okunması gerektiği noktasında olacaktır. Eserin sonunda Jack Hight tarihsel kronolojide yaptığı değişiklikleri ve olaylar hakkındaki ekleme ve çıkarımlarını belirttiği tarihi not kısmını da muhakkak okuyun derim. Bu süreç hakkında sizin kafanızda oluşabilecek yanıltıcı bilgilerin önüne geçecektir. Selahaddin Eyyubi’yi daha yakından tanımak ve nasıl bir devlet adamı olduğu konusunda ciddi bir bilgi birikimine sahip olabilirsiniz. Diğer taraftan kitabın bazı objektif olmayan durumlar içerisinde bulunduğuna inansam da İslam devletlerinde de İslam’a aykırı bazı durumların olduğunu açıkça ortaya koyduğunu belirtmem gerekiyor. İlk kitabı okumuşsanız Asimat ile Yusuf’un ilişkisi bunun en net göstergelerinden bir tanesidir.
Kitap hakkında içerik anlamında herhangi bir olumsuzluktan bahsetmek imkansız. Ancak iş yapısal bozukluklara gelince kitabın bazı konularda beni üzdüğünü belirtmem gerekiyor. İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da ciddi bir noktalama işareti sıkıntısı var. Bunun ne gibi bir sorun veya dikkatsizlik neticesinde bu esere yansıtıldığını bilmiyorum ama eser basılmadan önce bu konunun gözden geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Kitapta tırnak işaretleri ile ilgili ciddi bir sıkıntı var. Tırnak içerisinde yer alması gereken birçok cümle dışarıda kalmış. Dışarıda kalması gerekenler ise içerde.bir kaç tane de yanlış kelime yazımı ile de karşılaştım ama bunun kullanılan yazım programının otomatik düzeltme özelliği ile olduğunu sanıyorum .
Diğer bir konu ise ne yazık ki kapak hakkında. İlk kitapta da kitap kapağı hakkında orijinal dil basımındaki kapağın daha iyi olduğunu belirtmiştim. Bundaysa durum biraz daha farklı; kitap kapağı oldukça iyi ancak ne yazık ki kitap kapağındaki resim pixellenmiş durumda. Selahhadin’i tasvir eden kılıçlı serazenin göğüs zırhında bunu net bir şekilde görüyorsunuz. Keşke böyle olmasıydı diyorum.
Her şeye rağmen Optimum Kitap’ın bu eserin devamını da yayınlamasını isterim. Benim için Optimum Kitap bu yılın eserlerinden hoşlandığım yayın evi olmuş durumda.


SEÇTİĞİM SATIRLAR


  • “Henüz ona teşekkür etme” diye araya girdi Heraklius “Acın yeni başladı.” (Sayfa 10)
  • Kudüs Kralı Amalrik: “Eğer kendi hayatımı riske etmeyeceksem, bu adamın ölümüne nasıl hükmederim” (Sayfa 28)
  • Butaiha’da kralın hayatını kurtarmış ve yeni bir isim kazanmıştı; Selahaddin “dinine bağlı” (Sayfa 33)
  • Kral Amalrik: “Nil’i bu kıç suratlı şeytana tapan piçlerin kanlarıyla dolduralım! Tanrı Aşkına!” (Sayfa 88)
  • Şirkuh: Kahire Halife’yi barındırıyor. Fakat Mısır’a zenginliği sunan İskenderiye… İşte Yusuf biz onu almaya gidiyoruz.” (Sayfa 98)
  • Selahaddin: “Kudüs bizim geçmişimiz, dinimizin çocukluğu” (Sayfa 133)
  • William: “Barış narin bir çiçektir. Bu çiçeği ekmeliyiz.” (Sayfa 149)
  • Şavar: “Mısır’daki vezirlerin ömrü de kısa olur. Benim görevimi almadan önce amcan bunun üzerinde de düşünmeli” (Sayfa 192)
  • Amalrik: “Selahaddin’in ölüm haberini bekleyeceğiz. O düştüğünde biz de saldıracağız” (Sayfa 212)
  • Şamsa: “Allah değildi. Sana kendim geldim” (Sayfa 236)
  • Selahaddin: “Şam’ı yönetmekten daha fazlasını istiyorum baba.Bir validen daha fazlası olacağım” (Sayfa 233)
  • Faridah: “Sen muhteşem olmayı istedin Yusuf. Muhteşemliğinde bir bedeli olmalı” (Sayfa 240)
  • Selahaddin: “Bire kral olarak doğmadım ama bir kral olarak yöneteceğim” (Sayfa 242)
  • Sayfalar onun gibi ihtişamlı zaferleri olan ancak erken ölen adamlarla doluydu. (Sayfa 253)
  • Selahaddin: “Büyük bir kral düşmanlarına karşı da cömerttir. Merhamet eder” (Sayfa 255)
  • Jon: “Kutsal topraklara yeni gelmişsiniz efendim.Bu yüzden arkadaşlarınızı dikkatli, sevgililerinizi daha dikkatli seçim.” (Sayfa 301)
  • El Mukaddem: “Eğer bir efendim olacaksa o sen ol Selahaddin” (Sayfa 312)
  • Jon: “Bizi tanımlayan geçmişimiz değildir. Şu anda ne yaptığımızdır.” (Sayfa 372)
  • Selahaddin: “İnsanlar Allah’ın isteiğini gerçekleştirmek için acı çekmeye hazır olmalıdır.” (Sayfa 451)
Serinin ilk kitabının yorumu için 


Hiç yorum yok

Yorumlarınız Bizim İçin Önemlidir

Blogger tarafından desteklenmektedir.