Edebiyat
Ephesus Yayınları
Graham Moore
Kitap Yorumları
Meray Şen
Polisiye
Roman
Sherlock
The Sherlockian
Sherlock / Graham Moore - 2019/1.Yorum (105)
Cahİl Okur’dan herkese selamlar…
Uzun bir aradan sonra yeni bir kitap ile karşınızdayım
arkadaşlar. Okuması uzun süren ki bunun sebebi kesinlikle benim, ancak son
derece heyecanlı ve akıcı bir eser olan Ephesus yayınlarından çıkan ve Graham
Moore ait Sherlock’u bitirdim. Lafı uzatmadan hemen kitabın yorumuna geçelim…
KİTAP YORUMU
Arka kapak yazılarını okuyor musunuz bilmiyorum ama bu
eserde bence okumalısınız. Kitap öncesinde size güzel bir ön bilgi sunması
açısından önemli… Kitap yorumu yazmayalı uzun zaman olduğu için bir hatam kusurum
olursa şimdiden af ola diyerek söze başlayayım.
İçerik Yorumu
Blogumu daha önceden takip edenleriniz bilecektir ki
gerçekten Sherlock Holmes seven bir okurum. Kendisi ile alakalı tüm eserleri
okumak için ciddi bir çaba sarf etmekteyim ki buna Sherlock Holmes’dan
esinlenilmiş eserlerde dahil…
Kitabın içerisinde birbiriyle zaman olarak çok uzak olsa da,
bir o kadar da ilgili iki farklı macera ile karşılaşacaksınız. Ancak hemen şunu
belirteyim ki meşhur kahramanımız ile karşı karşıya gelemeyeceğinizi üzülerek bildirmek
zorundayım. Bunun yerine Arthur Conan Doyle ve 2010 senesinde onun yazdıklarını
hayat felsefesi haline getirmiş Harold White bu maceradaki dostlarınız olacak.
Kitabı okurken aldığım notlarda “Arthur C. D.’nin kahramanı
Sherlock hakkındaki fikirlerini okumak güzel” diye belirtmişim. Ünü yazarını
geçen bir kahraman hakkında yaratıcısının ne düşündüğünü kurgusal da olsa bize
açıklayan eser, konu hakkındaki fikirlerimin haklılığı bana kanıtlamış oldu. Sherlock’u
yaratan kişi ben olsaydım sanırım bende aynı fikirlere sahip olurdum. Benim gibi
bir sıkı Sherlock takipçisiyseniz sizi de kitapta en etkileyen kısım bu
olacaktır.
Arthur C.D. ile Sherlock’un arasının daha iyi olmasını
beklemediğimi iddia edemem ancak bu denli sorunlu bir birliktelikleri olduğunu görmekte
akla aykırı gelmiyor. Hele ki Moore’un Arthur C.D.’un iç sesini kaleme aldığı
satırlar sizi hafiften Sherlock’a düşman bile edebilir, şimdiden uyarayım.
Esern şimdiki zamanda geçen bölümünde ise kahramanımız Harold
White’ın Sherlock olabilme çabalarına şahit olacaksınız. Ne yazık ki bu
bölümlerde zaman zaman Moore, Arthur C.D.’un performansına yaklaşsa da bazen
daha tahmin edilebilir cümleler ile karşınıza çıkmakta. Bu sözlerim size bir
önyargı kazandırmamasını ümit ederek, içerik anlamında eserin geçerli seviyede
olduğunu belirtmek isterim.
Yazım Dili Yorumu
Bir Sherlock romanı okuyorsanız elbette ki değerlendirme
çıtanız Arthur Conan Doyle olacaktır. Bu anlamda baktığınızda Graham Moore’un
bu seviyeye yaklaştığını belirtmek yanlış olmayacaktır. Yukarıda da belirttiğim
gibi zaman zaman tahmin edilebilir olmasına rağmen sizi okudukça şaşırtacak
noktalarda bir hayli fazla…
Yapısal Yorum
Ephesus Yayınları’ndan çıkmış bir eseri okumayalı uzun zaman
olmuştu. Bende bıraktığı genel kanıyı tam anlamıyla açıklayamam ama bu eserin
özelinde değerlendirecek olursam yoğun yazım hataları nedeniyle kitabın en can
sıkıcı noktası yapısal durumundaydı. Neyse ki güzel kapak tasarımı ve kağıt
kalitesi nedeniyle bu anlamda da eseri fazlaca yermeden bu kadarını söyleyip
susacağım.
ARKA KAPAK YAZISI
Son Sherlock Holmes
öyküsünü merakla bekleyen Londra sakinleri, o sabah Strand dergisini açınca
paniğe kapıldılar. Holmes'un yaratıcısı Arthur Conan Doyle, kahramanlarının
hayatına son vermişti. Londra yasa büründü. Kalabalıklar kara matem
pazıbendiyle dolaştı sokaklarda. Doyle'u neredeyse katillikle suçlayıp bir
açıklama beklediler. Ama o sır küpü yazar ağzını açıp tek kelime etmedi.
Sekiz yıl sonra ise bu
kahraman, tam da öldürüşü kadar ani ve beklenmedik şekilde, yeni maceralar için
hayata dönmüştü. Ama yine bunun nedenine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştı.
Yazarın bilinmeyen nedenlerine ışık tutabilecek, kronolojik olarak o dönemi
yansıtması gereken günlüğü ölümünden sonra kaybolmuştu. Geçen onca yılda da
bulunamadı.
Yoksa bulundu mu?
Ocak, 2010.
Telif hakkı
davalarında danışman olarak çalışan Harold White seçkin bir Sherlock Holmes
topluluğu olan Baker Sokağı Serserileri'ne kabul edilince, Holmesseverlerin
kayıp kutsal kâsesinin, yani kayıp günlüğün avına çıkacağı aklına hiç gelmezdi.
Ama dünyanın önde
gelen Doyle araştırıcısı otel odasında ölü bulununca, sayısız dedektiflik
öyküsünün gösterdiği mantık yürütme yolunu kullanarak araştırmayı üstlenme işi
Harold'a düştü. New York'tan Londra'ya gidip cinayeti aydınlatmak ve kayıp
günlüğü bulmak gibi bir vazifesi vardır artık. Bu görevde ortağıysa muhabir
olduğunu söyleyen genç, cesur ve Arthur'un çözmeyi başaramadığı bir kadındır.
"Zekice
oluşturulmuş bir polisiye macera. Tarihi roman ve düşünsel polisiye eser
tutkunları, hele de Sherlock Holmes hayranlarının okunacaklar listesinde
mutlaka yer alması gerekiyor. Bu eser, yüksek orijinallikte olmanın yanı sıra,
edebiyat tarihindeki öncüllerine de sıkı sıkıya bağlılık ve saygı besleyen bir
yapıya sahip. Yeni bir Sherlock Holmes tadı yakalamak artık çok zor bir iş;
ancak Graham Moore bunun üstesinden başarıyla ve görünene göre kolaylıkla
gelmiş."
Matthew Pearl
"Müthiş bir
macera! Edebiyat tarihindeki büyük bir gizem Arthur Conan Doyle ve Bram
Stoker'ın etrafında çetrefilli biçimde sürerken, Sherlock Holmes'dan parçalar
öyküyü ustaca destekliyor. Sherlock'un dolambaçlı olduğu kadar zekice
kurgulanmış bir öykü olduğunu anlayıp ona hayran kalmak içinse Holmes gibi usta
bir dedektif olmaya gerek yok."
Rupert Holmes
KÜNYE
Adı: Sherlock
Yazar: Graham Moore, Meray Şen (Çevirmen)
Baskı tarihi: Ekim 2012
Sayfa sayısı: 366
Format: Karton kapak
ISBN: 9786055358204
Kitabın türü: Edebiyat, Polisiye, Roman
Orijinal adı: The Sherlockian
Çeviri: Meray Şen
Dil: Türkçe
Ülke: Türkiye
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Dönüşün de Sherlock'la olmuş:-) Şanslısın piyasada çok fazla kitabı var. Okuyacak kitap sıkıntısı çekmezsin.
YanıtlaSilne yapayım çok seviyorum abla :D Piyasada dediğin gibi türevleri çok. Ama orjinal hikayelere ulaşmak biraz zor.
YanıtlaSilSherlock Holmes hikayelerini okumak istiyorum. Orjinal olanları ama.
YanıtlaSilOrjinalleri her zaman daha güzel ve özel oluyor
Sil